İnternetin kaliteli bilgi ve paylaşım sitesi varsayim.com sağlık ve bilgi platformuna Hoşgeldiniz. Sitemiz Türkiye’nin en popüler internet siteleri arasında yer almaktadır. Sizlerde bu platformda yer alıp yazılarınızı binlerce insana ulaştırmak istiyorsanız doğru yerdesiniz.
.
Sizde düşüncelerinizi bizimle paylaşmak istemezmisiniz. Yazdığınız yazıları bizimle paylaşmak istermisiniz o zaman kendi yazmış olduğunuz yazıları bize isterseniz mail yoluyla isterseniz sitemize üye olup kendiniz kaydederek paylaşabilirsiniz.
Varsayim.com ailesi olarak yetenekli kullanıcılarımız için güzel bir bölüm oluşturarak sizlerin, makalelelerinizi, yazılarınızı, görüşlerinizi gibi konulardaki yazılarınızı sitemizde özgürce paylaşabilmeniz için olanak sağlıyoruz.
zayıflama sitesi
12 Aralık 2010 Pazar | Gönderen ask zaman: Pazar, Aralık 12, 2010 0 yorum
Etiketler: Zayıflama
revani tarifi
YAPILIŞI: Yumurtaları şekerle birklite beyazlaşıp köpük olana kadar çırpalım. Yoğurdu, sıvı yağı ekleyip tekrar çırpalım. Elenmiş unu, irmiği, kabartma tozunu, vanilyaları ekleyip mikserin düşük ayarı ile karıştıralım. Hamuru margarinle yağlayıp, tabanına un serptiğimiz tepsiye boşaltalım. 180 derece ısılı fırında altı üstü pembeleşene dek pişirelim. Fırından alır almaz üzerine önceden hazırlayıp soğuttuğumuz şerbeti gezdirelim. Tatlıyı sönmüş fırına sürüp 5 dk. şerbetini emmesini sağlayalım. Dilimleyip üzerine hindistan cevizi serpelim. Şerbeti için şekeri, suyu, limon suyunu 5 dk. kaynatıp ateşten alarak, iyiee soğutalım.
MALZEMELERİ
-3 yumurta
-3 çay bardağı un
-3 çay bardağı irmik
-3 çay bardağı yoğurt
-1 çay bardağı sıvı yağ
-1 çay bardağı şeker
-2 paket kabartma tozu
-2 paket vanilya
-hindistan cevizi
ŞERBETİ İÇİN
4,5 su bardağı şeker
4,5 su bardağı su
1/2 tatlı kaşığı limon suyu
kaynak: revani tarifi
11 Ekim 2010 Pazartesi | Gönderen ask zaman: Pazartesi, Ekim 11, 2010 0 yorum
Etiketler: Yemek Tarifleri
insan vücudunun normal çalışabilmesi, sağlıklı ve düzenli bir yaşam için gerekli olan enerjiyi besinlerden sağlar; ancak, her insanın da aynı miktar enerjiye ihtiyacı yoktur. Demek oluyor ki, her kişinin kendisine göre günlük enerji ihtiyacı vardır. Birisi için normal ve yeterli olan enerji, diğer bir kişi için çok veya az olabilir. Şu halde, kişinin günlük enerji ihtiyacı, o kişinin boyuna, kilosuna, günlük yaşamına, iş ve çalışma hayatına göre hesaplanır.
Enerji açısından yetersiz bir beslenme, insanı yalnız zayıflamaya değil, aynı zamanda birçok komplikasyonlara ve hastalıklara götürür. Beslenme yetersizliği ani ve birden başlarsa, örneğin bir açlık grevine başlandığında, kısa zamanda ağır bir tablonun ortaya çıkmasına sebep olur. Diğer taraftan, beslenme yetersizliği ne kadar zararlı ise, aşırı beslenme ve enerji fazlalığı da o kadar zararlıdır. Çünkü, aşırı beslenme kişiyi şişmanlığa götürür. Ne var ki, aşırı beslenme, bilerek veya bilmeyerek, iki şekilde yer alabilir.
Birincisi, vakitli vakitsiz her şeyden fazla miktarda yemekle meydana gelebilir, ikincisi ise, bazı yemekleri diğerlerinden ‘fazla yemekle kendini gösterir, örneğin, fazla yağlı veya fazla şekerli maddeler yenerek. Her iki şekilde aşırı beslenme evvela şişmanlığa ve sonra da, daha önce de belirttiğimiz gibi çeşitli zararlara ve hastalıklara neden olur.
Şu halde, dengeli beslenme deyince, konuya geniş bir açıdan bakmak gerekir. insan vücudunu bir fabrikaya veya bir otomobile benzetmiştik. Bir fabrikanın enerji dışında diğer temel maddelere veya bir otomobilin yürüyebilmesi için nasıl yalnız benzine değil aynı zamanda yağ ve suya da ihtiyaç varsa, vücudun tüm fonksiyonlarını normal olarak yapabilmesi için de yalnız enerji yeterli değildir, daha birçok kalori vermeyen ve sözünü ettiğimiz vitaminlere ve minerallere de ayrı ayrı ihtiyaç vardır. Nitekim, dengesiz ve yetersiz beslenmenin uzun sürdüğü bölgelerde, savaşlarda veya ülkelerin ekonomik sıkıntılarında, gerek çocuklarda ve gerekse yetişkinlerde çeşitli hastalıkların meydana geldiği görülmüştür.
Daha önce de belirttiğimiz gibi enerjiyi, değişik oranlarda olmak, üzere, üç ana besin grubu (proteinler, karbonhidratlar ve yağlar) sağlar. Bu görüşe göre, bir insanın devamlı olarak günlük enerji ihtiyacını bunların birinden veya ikisinden karşılamak ve diğer grup veya gruplardan almamak teorik (nazarî) olarak mümkün görülürse de, yapılan çalışmalar ve araştırmalar bunun çok yanlış ve hatta zararlı bir uygulama olduğunu kanıtlamıştır. Örneğin, gerektiğinden fazla karbonhidrat ve özellikle şeker alınması şişmanlığa ve şeker hastalığına neden olurken, yağların fazla alınması da yine şişmanlığa, safrakesesi hastalığına ve damar sertliğine sebep olmaktadır. Şu halde, günlük gerekli kalori ihtiyacı orantılı olarak her üç ana gruptan sağlanmalıdır.
Bugün modern beslenme tekniğine göre, normal ve dengeli bir beslenme için enerji ihtiyacı, azar da olsa üç ana gruptan karşılanmalıdır. Bilginlere göre, sindirimin normal olabilmesi, organ ve sistemlerin fonksiyonlarını tam yapabilmeleri için, değişik oranlarda da olsa, her üç ana gruptan yiyecekler, beslenmede yer almalıdır. Yine bu bilginlere göre, normal bir kişinin günlük kalori ihtiyacının % 15′ini proteinlerden, % 60′mı karbonhidratlardan ve %% 25′ini de yağlardan sağlanmalıdır.
Bununla beraber, zayıflama rejimlerinde —kuşkusuz şişmanlık derecesine göre — veya şeker, kalp, damar, karaciğer veya böbrek hastalıkları gibi özel rejimler, gerektiren hallerde bu oranlarda değişikliklerin yer almaları normal ve zorunlu kabul edilmektedir.
Yağlar ile ilgili bir noktayı açıklığa kavuşturmak gerek. Bazı insanlar sabah kahvaltılarında veya öğlen veya akşam yemeklerine başlarken (ki bu gelenek daha ziyade lüks lokantalarda yer almaktadır) tereyağı yemezler ve kendilerinin yağ yemediklerini sanırlar ve savunurlar. Oysa, bu kişiler, yağ almaktadırlar. Şöyle ki, gözle görünmeyen yağlar etlerin ve balıkların lifleri arasında mevcuttur, kuşkusuz değişik oranlarda. Ayrıca, tencerede pişirilen pilav ve çeşitli sebze ve yemekler, tavada kızartılan etler, balıklar ve patates tahminin üstünde yağ çekmişlerdir hazırlanırlarken.
Ayrıca, süt, peynir, fındık, fıstık ve ceviz gibi birçok yiyeceklerde ve içeceklerde değişik oranlarda yağ vardır.
Kalori veya enerji sağlayan gıdaların üç ana gruba ayrıldıklarını ve bu gruplara ayrümalarındaki esasın da, gıdalar içinde her ne kadar değişik oranlarda olmak üzere (protein, hidrokarbon ve yağ) mevcut ise de bu bileşimde en yüksek oran hangi gruptan ise, yiyecek veya içeceğin o gruba dahil edildiğini söylemiştik. Ne var ki yiyecek ve içeceklerin bu üç ana gruba ayrılması bilimsel açıdandır ve bileşimindeki orana göredir. Oysa, gerek pratik bakımdan ve gerekse halk arasında yiyecekler ve içecekler iki ana gruba ayrılmışlardır. Bunlar:
1) Hayvansal gıdalar ve
2) Bitkisel gıdalar, diye.
Bu ayırımda kriter veya ölçü ise şudur: Bir yiyecek ve içeceğin kökeni hayvansal ise, hayvansal gıdalar grubuna, bitkisel ise, bitkisel gıdalar grubuna dahil edilmişlerdir.
Diğer taraftan, bu üç ana grup yani proteinlerin, karbonhidratların ve yemeklik yağların dışında kalan, her ne kadar kalori sağlamasalar da yaşam için çok zorunlu olan diğer iki gruba gelince: Yani vitaminler ve mineraller ne olacak? Daha Önce de belirttiğimiz gibi bu çok önemli iki grupta yer alan vitamin ve mineral çeşitlerini yiyeceklerden ve içeceklerden almaktayız. Şu halde bunlar da hayvansal veya bitkisel kökenlidirler, işte bu bakımdan tüm yiyecekler ve içecekler «Hayvansal Besinler» ve «Bitkisel Besinler» diye iki gruba ayrılmaları genel olarak kabul edilmiştir. Birçok yayınlarda ve kitaplarda bu ikili sınıflama kullanılmaktadır.
Hayvansal Gıdalarla Bitkisel Gıdalar Arasında Ne Fark Vardır?
Genel olarak, hayvansal kökenli gıdaların sindirimi nispeten daha kolaydır. Bununla beraber, bitkisel yiyecekler de yaşam için zorunludur. Bitkisel yiyeceklerin arasında sindirimi kolay olmayan ve selüloz denilen lifli ve posa bırakan madde vardır. Ancak, buna da ihtiyaç vardır. Bunlar sindirim borusu ve özellikle kalın bağırsakların hareketleri için zorunludur. Bunların azlığı veya yokluğu kabızlıka neden olur. Bu itibarla, günlük yiyecekler arasında bir miktar posa bırakanların da bulunması yararlı ve çok önemlidir. Posa bırakanlar arasında bazı meyveleri, sebzeleri, marul, salatalık ve hıyar gibi yiyecekleri sayabiliriz.
kaynak: dengeli beslenme nedir
Gönderen ask zaman: Pazartesi, Ekim 11, 2010 0 yorum
Etiketler: Beslenme
akraba evliliğinin zararları
Ülkemizde her gün binlerce kişi evleniyor. Akraba evliliklerinin bu evliliklerden farkı nedir?
Aynı soydan gelen kişilerin yaptığı evliliğe AKRABA EVLİLİĞİ denir. Akrabalık; anne soyundan gelebileceği gibi baba soyundan da gelebilir. Her ikisi de aynı derecede önemlidir.
Akraba evliliği genel olarak iki derecede incelenir:
Anne veya babalarından biri kardeş olan bir çiftin yaptığı evliliklere 1.DERECE AKRABA EVLİLİĞİ (Kuzen Evlilikleri) denir.
Büyükanne veya büyükbabalarından biri kardeş olan çiftlerin yaptığı evliliklere ise 2.DERECE AKRABA EVLİLİĞİ (Torun Evlilikleri) denir.
Akraba evliliklerinin çocuklardaki etkisi nasıl oluşur?
Her çocuk anne ve babanın özelliklerini taşır. Anne babanın özellikleri kromozomlar üzerindeki genlerle çocuklara taşınır. Bu genler bir çifttir. Aynı soydan gelen kişilerin gen özellikleri benzerdir.
Her ikisi de bir bozuk gen taşıyan anne babadan doğan çocuklar sağlam geni alırsa SAĞLIKLI olur.
Anne veya babadan bir sağlam bir hastalıklı gen alırsa TAŞIYICI olur. Kendileri hasta olmasa bile hastalığı bir sonraki nesile taşırlar. Evlendiğinde hastalıklı çocuk sahibi olma ihtimali vardır.
Anne ve babanın her ikisinden de hastalıklı gen alan çocuk HASTA olur.
Akraba dışı evliliklerde hasta çocuk sahibi olma ihtimali düşüktür!
Akraba Evliliklerinde En Sık Rastlanan Hastalıklar
Kan Hastalıkları
Göz, kulak, kalp ve şeker hastalıkları,
Zeka geriliği, fenilketonüri
Vücut yapısındaki bozuklukları sayabiliriz.
Bunların yanında hastalıklı çocukların topluma ve ailesine getirdiği yük ve sorunlar da çok önemlidir. Hasta çocuğun yaşam kalitesi çok düşük olacak, ilaçlara ve çevresine bağımlı olarak yaşayacak belki de toplumdan itilecektir. Hasta çocuğa sahip olan anne baba hem maddi, hem manevi yük altında kalarak yıpranacaklardır. Mümkün olduğunca akraba evliliğinden kaçınarak çocuğumuzun sağlığıyla kumar oynamayalım.
kaynak: akraba evliliğinin zararları -
Gönderen ask zaman: Pazartesi, Ekim 11, 2010 0 yorum
Etiketler: Sağlık
iç salgı bezleri
İÇ SALGI BEZLERİ (Endokrin bezler). Kanalsız olup, salgılarını doğrudan kan dolaşımına akıtan bezlerdir. Salgılarını, kanallar aracılığıyla dolaşıma veren bezlere ise, ekzokrin bezler adı verilir. İç salgı bezlerinin salgıları hormon adını alır ve büyüme, cinsel gelişme ve çalışma, metabolizma, zekâ ve duygusal gelişimin kontrolunda başlıca rolü oynar. Hormonlararası denge, yaşam için gereklidir. Başlıca iç salgı bezleri; hipofiz (ön ve arka bölümleri), tiroid, parati-roid, böbreküstü (adrenal, korteks ve medulla bölümleri), böbrekler, testis, överler (yumurtalıklar), plasenta (son), pankreas, mide, duodenum, incebarsak-tır. (Bu organların bazılarının, hormon salgılamak dışında, diğer önemli fonksiyonları vardır). Boyundaki timus bezi, son yıllara kadar görevi tanınmayan bir organdı. Yeni çalışmaların ışığında, bu- nun lenfosit yapımıyla ilgili olduğu ve lenfosit oluşmasını kontrol eden bir hormonu salgıladığı ortaya çıkmıştır. Beyindeki pineal bez, “üçüncü göz” adını almıştır. Descartes, bunun, ruhun bulunduğu organ olduğunu sanmıştır. Günümüzde, hiç değilse sıçanlarda, mela-tonin adı verilen bir hormon salgılayarak, cinsel gelişimi kontrol ettiği iddia edilmektedir. Çeşitli bezlerin, daha ayrıntılı anlatımı için, başlıkları altına bakınız.
kaynak: iç salgı bezleri
Gönderen ask zaman: Pazartesi, Ekim 11, 2010 0 yorum
Etiketler: Sağlık
Balıksız diyet olmaz
Vücudun ihtiyaç duyduğu bütün besin maddelerine sahip olan balık etinin, zayıflama diyetlerinin vazgeçilmez besini olduğu bildirildi.
Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Avlama ve İşleme Tekniği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Çelik, balığın her yaşta insanın her mevsimde rahatlıkla tüketebileceği bir diyet besini olduğunu belirterek, yetişkin bir kişinin günde 100 gram balık tüketmesi durumunda vücudunun ihtiyaç duyduğu bütün besin maddelerini karşılayacağını söyledi.
Balık etinde proteinler, yağlar, mineral maddeler ve vitaminler bulunduğunu hatırlatan Çelik, "Balık, bitki ve diğer hayvansal gıdalarda bulunmayan amino asitler ve yağ asitleri yönünden de çok zengin bir besindir. Ayrıca balıkta kemik gelişimi için mutlaka alınması gereken mineral maddelerden kalsiyum, magnezyum ve fosfor yönünden olduğu gibi bu gelişime katkıda bulunan D vitamini ve A vitamini yönünden de oldukça zengin bir besin kaynağıdır" dedi. Balık etinin birçok hastalığa da iyi geldiğini vurgulayan Çelik, şunları söyledi:
"Balık eti, kırmızı ete oranla daha az yağlıdır ve bazı özel yağ asitleri içerir. EPA ve DHA adı verilen bu özel asitler, et, süt, peynir gibi diğer hayvansal besinlerde yoktur. Bu yağ asitleri kan pıhtı oluşumunu engelleyerek, atardamarın tıkanmasını önler, böylece kalp krizi ve felç riskini azaltır, tansiyonu düşürür.
Bu nedenle şeker hastalarının, kalp hastalığı ve felç riskinden daha çok etkilendikleri için diğer insanlara göre daha fazla balık yemeleri gerekir. Balık, diğer hayvanlara göre genel olarak daha az yağlı olduğu için, kilonun sağlıklı düzeyde tutulabilmesine yardımcı olur. Balık eti bu özelliğinden dolayı zayıflama diyetlerinin vazgeçilmez besinidir."
Çelik, her gün 100 gram balık tüketilmese de bazı toplumların yaptığı gibi geleneksel olarak haftada bir balık günleri düzenlemenin az da olsa sağlık için çok önem taşıyacağını sözlerine ekledi.
8 Ekim 2010 Cuma | Gönderen ask zaman: Cuma, Ekim 08, 2010 0 yorum
Etiketler: diyet
Rejim yaparken süt için
Özellikle kadınlarda genç yaşlarda zayıflama amacıyla yapılan sağlıksız diyetler, ilerleyen yaşlarda başta osteoporoz olmak üzere bir çok hastalığa neden olabiliyor. Sağlıklı bir zayıflama programının yeterli miktarda süt ve süt ürünü içermesi gerekiyor. Diyetisyen Aysen Arıcan, güçlü bir kemik yapısı için gereken kalsiyumun en iyi kaynağının süt ve süt ürünleri olduğunu belirterek, zayıflama programlarında yağı alınmış veya yağ oranı azaltılmış sütlerin içilebileceğine dikkat çekiyor. Yağ oranı azaltılmış veya yağı alınmış sütlerin kalsiyum miktarı azalmadığı için, sağlıklı diyetlerin önemli bir unsurunu oluşturuyor.
Genç yaşlarda zayıflamak için uygulanan sağlıksız diyetler, yaşlılıkta özellikle kadınlar açısından osteoporoz, bir başka deyişle kemik erimesi hastalığı riskini artırıyor. Bu nedenle tek tür besin tüketimine dayanan, yeteri kadar süt ve süt ürünleri içermeyen diyetlerin uygulanmaması gerekiyor. Süt ve süt ürünleri, bedenin ihtiyaç duyduğu kalsiyumu vücuda kazandırıyor.
Sütün biyoyararlılığı en yüksek kalsiyum kaynağı olduğunu belirten Diyetisyen Aysen Arıcan, özellikle diyet uygulanırken süt tüketiminin ihmal edilmemesi gerektiğini kaydetti. Yağ oranı azaltılmış veya yağı alınmış sütlerde kalsiyum miktarının azalmadığını, diyet sırasında rahatlıkla bu sütlerin tüketilebileceğini sözlerine ekleyen Arıcan, şöyle konuştu:
“Kalsiyum için en iyi kaynak süt ve süt ürünleridir. 1 su bardağı sütte ortalama 240 mg kalsiyum bulunuyor. Günlük tüketilecek 2 bardak süt 480 mg kalsiyum sağlıyor. Diğer kalsiyum kaynağı olan süt ürünlerinin de tüketimiyle günlük gereksinim böylece tamamlanabiliyor. İnce bağırsaklardan kalsiyumun toplam yüzde 20-40’ı emilebiliyor. Yapılan bazı çalışmalar, sütün yüksek oranda emildiğini ortaya koyuyor. Zayıflama programı uygularken yağ oranı azaltılmış veya yağı alınmış süt içilebilir, böylece yeteri kadar kalsiyum alımı sağlanabilir. Yağ oranı azaltılmış veya yağı alınmış sütlerde kalsiyum miktarı azalmıyor. Böylelikle, kemiklerden kalsiyum çekilmesi önlenebiliyor.”
Günlük minimum 600 mg Kalsiyum almak Obeziteyi Önlüyor!
Yeni yapılan bir araştırmada günlük 600 mg ın altında kalsiyum alan bireylerin Beden Kitle İndekslerinin daha yüksek olduğu, obezitenin neden olduğu hastalıkların görülme sıklığının arttığı tespit edilmiştir. Diyette tüketilen süt ve ürünlerinin, enerjisi planlanarak ve yağ oranı azaltılarak tüketilen 3 bardak süt tüketiminin kilo kontrolünü sağlamada etkin olduğu belirtilmiştir.
Sağlıklı Zayıflamak İçin diğer altın kurallar
• Besinleri İyi Tanıyın. İyi bir etiket okuyucusu olun, tükettiğiniz besinlerin ambalajının üzerindeki kalori, besin değeri tablosunu inceleyin.
• Çeşitlilik ve Denge Yaratın.
• Ölçülü Olun
• Yediklerinizi Kaydedin. Gün sonunda kayıtlarınızı değerlendirin, farkına varmadan yediğiniz küçük atıştırmalıkların ne kadar fazla kalori içerdiğini gözleyin ve bunları zamanla azaltın.
• Fiziksel Aktivitenizi Arttırın. Fiziksel aktivite kalori harcatması bir yana gençlikte kemik kütlesini artırır, yaşlılıkta ise kemik kaybını önler. Her yaş döneminde haftada en az 3- 4 kez 45- 60 dakika yürüyüş gereklidir.
• Aç kalmayın. Açlık metabolizmanın yavaşlamasına ve vücutta su oranının azalmasıyla, yağ oranının artmasına neden olur.
• Günde 2-3 lt su için. İnsan vücudunun %60-70 i sudur. Kilo vermek ve metabolizmanın hızlanması için su içmek çok önemlidir.
• Süt-Yoğurt tüketimini ihmal etmeyin. Yapılan araştırmalar diyetle yeterli kalsiyum alındığında yağ yakımının arttığını ve yağlanmanın engellendiğini ortaya koyuyor hem kemik ve eklem sağlığınız hem de kilo kontrolünüz için yağı alınmış süt ve ürünlerini diyetinizden eksik etmeyin.
Gönderen ask zaman: Cuma, Ekim 08, 2010 0 yorum
Etiketler: diyet
İşte kilo vermek için 16 şart
Siz siz olun metabolizmanızın hızını düşürmeyin. Eğer metabolizma hızınız 2 bin ise yemeyi kısarak onu 1500'e düşürebilirsiniz. Bu noktadan sonra metabolizmayı hızlandırmak sanıldığı gibi kolay değil.
Metabolizmayı öğün sayısını artırarak hızlandırın. Kuru kayısı, erik, dut, üzüm ve vişne bağırsakları çalıştırır. Meyveleri ara öğünde ve kabuğuyla tüketin. Karpuzu bile kabuğuna yakın kısmıyla yemeye çalışın.
Meyve sınırsız yenebilir mi?
Meyvenin kalorisiz olduğu düşünülerek sınırsız tüketilebileceği sanılıyor ama kalorisiz değil. Günde en azından iki porsiyon tüketilmesini istiyoruz. Normal büyüklükteki bir elma, bir muz iki porsiyon meyvedir. İki-üç bardak portakal suyu içmek diyet yaptığınız anlamına gelmez. Suyu yerine meyvenin kendisini yiyin.
Meyvelerden bizim için olmazsa olmaz hangileri?
Meyve adından çok miktar önemli. Hemen hemen hepsinde posa vardır. Özel durumlarda potasyum açısından zengin olanlar (muz) alınabilir. Karpuz çok yenir, çok kalorisi olmasa da çok aşırıya kaçılmamalı. Kuru meyveler çok önemli. Örneğin kuru kayısıyı her zaman her yerde yemek mümkün.
Neden kuru kayısı?
Bağırsak hareketlerini düzenliyor. Ama kayısı olmazsa kuru erik, kuru üzüm, vişne veya dut da yenebilir.
Meyveler ne zaman yenmeli?
Aslında A vitamini içeren gruplar için yemekle arayı çok açmamak gerekebilir. Çünkü vitaminin vücutta emilimi düşüyor. Meyve istendiği zaman yenebilir, ara öğün olarak iyidir. Kesinlikle kabuğuyla yenmeli. Karpuzu bile kabuğuna yakın kısmıyla yiyin Portakalın beyazı bile soyulmamalı.
Unutma!
• Kilo vermek için öğün atlama.
• Kilo vermek için hareket et.
• Metabolizmanı canlı tut.
• Su, doğal detokstur.
• Doğal vitamin, mineral ve antioksidanlardan vazgeçme.
Mutlaka yap!
• Günde en az beş öğün tüket.
• Her gün 10 bardak su iç.
• Haftada üç gün yürüyüş yap.
• Kalsiyum ve posa tüket.
Bir dene!
• Bir şey içmek istersen asitli içecek yerine acı soslu domates suyunun tadını dene.
• Salatayı yağ yerine yoğurtla lezzetlendirmeyi dene.
• Sevdiğin sebzeleri baharat ve az yağ ile fırın torbasında pişir.
• Canın tatlı istediğinde iki-üç tane doğal kayısıyı dene.
Uzak dur!
• Yağı tamamen kesme ama aşırı yağlı yiyeceklerden de uzak dur
• Tek çeşit yiyecekle diyet yapma, zarar görürsün.
• Çok az yemek yemeye çalışma, aç kalmak zayıflamak değildir.
Ekmek değişim listesi
(Bu grupta yer alan besinlerin karşısında yazan miktarlar 1 dilim ekmeğe eşittir)
Kuru baklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek, barbunya): 4 yemek kaşığı Mercimek çorba: 1 kâse.
Un çorbası: 1 kâse.
Şehriye çorbası: 1 kâse.
Pirinç çorbası: 1 kâse.
Domates çorbası: 1 kâse.
Tarhana çorbası: 1 kâse.
Pirinç pilavı: 2 yemek kaşığı.
Bulgur pilavı: 2 yemek kaşığı.
Kuskus: 2 yemek kaşığı.
Makarna: 2 yemek kaşığı.
Yufka: 1/4 adet.
Patates (haşlama): 1 küçük boy.
Grissini: 2 adet.
Galeta: 1 adet.
Etimek: 2 adet.
Beyaz leblebi: 1 çay bardağı.
Sarı leblebi: 1 çay bardağı.
Gönderen ask zaman: Cuma, Ekim 08, 2010 0 yorum
Etiketler: Beslenme
Kalori yakmanın 100 yolu
Kahvaltı
Kahvaltıda sütünüzü şeker yerine taze meyvelerle tatlandırın.
1. Yağlı süt yerine yağsız veya yarım yağlı süt için.
2. Kahvaltılık gevrek veya meyve suyunuz için kullandığınız tabağı veya bardağı küçültün.
3. Sütünüzü şeker yerine taze meyveyle tatlandırın.
4. Enerjisiz tatlandırıcılarla yapılmış light yoğurdu tercih edin.
5. Ekmeğinizi tamamen tüketmek yerine birisiyle paylaşın veya ertesi sabah kahvaltısı için ayırın.
6. Yumurtanızı pişirirken margarin veya sıvı yağ kullanmak yerine yağsız tavada veya domates ilavesiyle ile pişirin.
7. Omletinizi peynir veya sucuk yerine soğan, mantar, ıspanak ve biber ile lezzetlendirin.
8. Omletinizi yaparken iki yumurta kullanmak yerine, yumurtalarınızdan birinin tamamını kullanın, diğerinin ise sadece beyazını ekleyerek aldığınız kaloriyi azaltın.
9. Şeker içeren reçeller yerine meyvenin kendi tadıyla yapılmış doğal reçelleri kullanın.
10. Normal sosis, salam ve sucuk yerine yağsız etle yapılmış olanları seçin.
11. Ekmeğinize sürdüğünüz veya sandviç/tost yaptığınız normal peynirler yerine yağsız olanları tercih edin.
12. Çayınızı, kahvenizi veya kahvaltılık gevreğinizi tatlandırmak için normal şeker yerine enerjisiz doğal tatlandırıcıları kullanın.
13. Sandviç veya tost yaparken beyaz ekmek yerine tahıllı ekmek kullanın.
Öğle ve akşam yemeği
Tavuk ve balığı pişirirken haşlama, fırında pişirme ve ızgara yöntemlerini kullanın.
1. Makarnanızı kıymalı sos yerine biber, kabak, soğan ve mantar gibi sebzelerle hazırladığınız sosla lezzetlendirin.
2. Ton balıklı veya tavuklu salatanızı limon, sirke, az zeytinyağı ilavesiyle tatlandırın veya mayonez kullanacaksanız light olanları tercih edin.
3. Ton balığının yağda olanları yerine suda olanlarını kullanın.
4. Sandviçinize koyduğunuz peynir veya ızgara etinizi azaltın ve yerine taze sebze ekleyin.
5. Sandviçinize koyduğunuz peyniri zaman zaman tamamen kaldırıp sandviçinizi taze marul, domates, soğan gibi sebzelerle hazırlayın.
6. Etlerinizi yağsız pişirin.
7. Et, tavuk ve balığın yağsız olanlarını tercih edin.
8. Pizza yaparken kullandığınız peyniri yarıya indirin.
9. Sandviç hazırlarken ekmeğe yağ veya peynir sürmeden hazırlayın veya light olanları seçin.
10. Normal margarin yerine light olanları tercih edin.
11. Dışarıda yediğiniz yemeklerde başlangıç olarak yediğiniz besinlerde porsiyon kontrolünü sağlayın ve düşük kalorili olanları seçin.
12. Yemek tariflerinde normal krema yerine yağsız olanları kullanın.
13. Yemeklerinizle beraber tükettiğiniz ekmeğin porsiyonlarını küçültün.
14. Yemekleri, çorbaları veya sosları servis ederken üzerinde biriken yağ tabakasını alıp servis yapın.
15. Sofrada tabağınızı tamamen bitirmeyin.
16. Salatalarınızı krutonsuz tüketin.
17. Salatalarınızı normal soslar yerine düşük kalorili soslarla lezzetlendirin.
18. Tavuk ve balığı pişirirken haşlama, fırında pişirme ve ızgara yöntemlerini kullanın.
19. Tavuğun derisini tüketmeyin.
20. Tükettiğiniz et porsiyonlarını azaltın.
21. Salatalarınızda düşük yağlı lor peyniri tercih edin.
22. Makarna ve pilav tüketirken porsiyon miktarınızı azaltın (özellikle yarım porsiyona indirmeyi deneyin).
23. Ana yemeklerin yanında yağlı ve kalorisi yüksek garnitürler yerine ızgara mantar tercih edebilirsiniz.
24. Yemek yaparken bir yemek kaşığı sıvıyağ kullanın.
25. Aperatiflerinize peynir ve ızgara sebzeler eşlik etsin.
26. Çok yağlı pişen sebze yemekleri yerine mevsimine uygun çiğ sebze ve meyve tercih edin.
27. Yemekleri hazırlarken, yağ kullanmak yerine yanmaz tava ve tencerelerde yağ koymadan pişirmeyi deneyin.
28. Peynirli, yoğurtlu, etli yemekler hazırlarken yemeğe girecek olan yağı azaltın veya hiç kullanmayın.
29. Yavaş yemek daha fazla yemenizi engeller.
Tatlılar
Hazırladığınız tatlılarda yağlı soslar yerine elmalı soslar tercih edin.
1. Tatlı ihtiyacınızı karşılamak için tam bir porsiyon yerine tatlının tadına bakarak veya yarım porsiyon tüketerek daha dikkatli olabilirsiniz.
2. Sofra şekeri yerine tatlandırıcı ile yapılmış hafif ve sütlü tatlıları veya meyveli tatlıları tercih edin.
3. Tatlandırıcı kullanarak evinizde kendinize light komposto yapın.
4. Külahlı dondurma yerine tekli dondurma kaplarında dondurma yemeyi tercih edin.
5. Kremalı dondurmalar yerine buzlu dondurmaları tercih edinin.
6. Kremalı pastalar yerine diyet dondurma veya meyve tercih edin.
7. Kek veya turta yerken yarım porsiyonunu iptal edin.
8. Evinizde acil durumlarda diyet dondurma ve meyve bulundurun.
9. Puding veya vanilyalı soslar yerine mevsimine uygun taze meyveleri tercih edebilirsiniz.
10. Cevizli, bademli tatlılar ve kremalı turtalar yerine elma, şeftali ve çilek tercih edebilirsiniz.
11. Kek, brownie veya diğer tatlılar hazırlanırken yağ miktarını minimuma indirin.
12. Tatlı yiyeceğiniz zaman mutlaka porsiyonunuzu başkası ile paylaşın.
13. Standart yağlı kekler yerine daha az yağlı light kekleri tercih edin ve mutlaka bütün kek ve türevi besinlerin yağ miktarına dikkat edin.
14. Hazırladığınız tatlılar da yağlı soslar yerine elmalı soslar tercih edin.
15. Çikolatalarınızı bitter tercih edin ve mümkün oldukça az tüketin.
İçecekler
Kahvenize yağsız süt veya şekersiz kahve aroması
1. Diyet veya meyvesiz sodaları tercih edin.
2. Sıcak çikolata veya kahvaltıda tatlı besinler hazırlarken yağsız süt ve tatlandırıcı kullanın.
3. Yemek, kahve veya içecekler servis edilirken yanında sunulan minik kurabiyelere dikkat edin.
4. Sıvı ihtiyacınızı, su, light buzlu çay ve evde makine ile yapacağınız sade soda ile hazırlanan meyveli sodalarla gidebilirsiniz.
5. İçeceklerinizi tüketirken orta büyüklükte veya büyük bardak yerine küçük boy bardak tercih ediniz.
6. Yağsız veya yüzde
50 yağlı sütler tercih edin.
7. Gün içinde yeterli miktarda meyve ve kendinizin hazırladığı meyveli soda ve sade içecekleri tercih edin.
8. Alkol tüketiyorsanız light bira veya şarap tercih edin.
9. Kafein miktarı yüksek olan diyet ürünlerden kaçının (gazlı içecekler gibi).
10. Şeker ilavesiz konsantreleri tercih edin.
11. Alkollü karışık meyve kokteylleri yerine alkolsüz kokteylleri tercih edin.
12. Kahvenize yağsız süt veya şekersiz kahve aroması ekleyerek daha hafif lezzetler yaratabilirsiniz.
Atıştırmalar
Seçtiğiniz meyveler tenis topu büyüklüğünü geçmemeli.
1. Tatlı yerine meyva salatası tüketebilirsiniz.
2. Yağsız yoğurdu soğutup taze meyve ile tatlandırabilirsiniz.
3. Büyük kutularda satılan meyveli yoğurtlar yerine küçük kutularda satılan light meyveli yoğurtları tercih edebilirsiniz.
4. Krakerlerinizi paketinden yemek yerine küçük kaplarda tüketerek porsiyon kontrolü yapabilirsiniz.
5. Çiğ sebzeleri mayonezli soslar yerine baharatlandırılmış taze domates soslarıyla yiyebilirsiniz.
6. Kızarmış cipsler yerine fırında pişirilmiş olanları seçebilirsiniz.
7. Şurup veya şekerli suda beklemiş meyve konsantreleri yerine kendi suyunda bekleyenleri, şeker ilavesizleri seçebilirsiniz.
8. Elma, armut veya portakal gibi bütün meyvelerin bir tenis topu büyüklüğünde olanlarını tercih edebilirsiniz.
9. Kurabiye yerine küpler halinde doğranmış meyveleri tercih etmelisiniz.
10. Meyve ve salata soslarında seçici olun. Yağı azaltılmış, kalorisi kısıtlı tatlı veya ekşi sosları tercih edin ya da ev yapımı olanları kullanın.
11. Yarım kase kuru meyve yemektense yarım kap taze meyve tüketmeye çalışın.
12. Çoklu paketlerde satılan barları tek porsiyonla sınırlayın, kendinizi durduramıyorsanız bir arkadaşınızla paylaşmayı deneyin.
13. Küçük bir avuç dolusu beyaz leblebi tüketin.
14. Çikolata krizlerini light olanlarla ve porsiyonları kontrol ederek geçiştirin.
15. Çikolata yemek yerine yağsız ve şeker ilavesiz pudingleri tercih edin.
Dışarıda yemek yerken
Masaya oturur oturmaz garsondan ekmek tabağını kaldırmasını isteyin.
1. Yağsız, tuzsuz patlamış mısırı paketleyip yanınızda taşıyın.
2. Masaya oturur oturmaz garsondan ekmek tabağını kaldırmasını isteyin.
3. İlk yemek olarak çorbayı seçin.
4. Kremalı çorbalar yerine hafif sebze içerikli çorbalar tercih edin.
5. Büyük porsiyonları tercih etmeyin, mönüleri asla bir boy büyük alternatifleri ile değiştirmeyin.
6. Mayonezli soslar yerine sirkeli soslar tercih edin.
7. Salatanıza kruton ekletmeyin.
8. Karışık pizzalar yerine domatesli veya sebzeli pizzaları seçin.
9. Garnitür olarak patates kızartması, pilav ve makarna yerine haşlanmış veya ızgara sebzeler tercih edin.
10. Başlangıç yemeklerinden birini ana yemek olarak sipariş edin, yanına çorba, salata veya sebze yemeği alın.
11. Siparişinizin yanında sunulan cips veya patates kızartması gibi opsiyonlara hayır deyin.
12. Sipariş ettiğiniz yemeğin yarısını yiyin ya da paylaşın.
13. Balığınızı ağır soslar yerine limonla tüketin.
14. Fast food yiyecekseniz yanında salata sipariş edin.
15. Kızarmış veya una bulanmış hamburger köfteleri yerine ızgarada pişirilmiş olanları tercih edin
Gönderen ask zaman: Cuma, Ekim 08, 2010 0 yorum
Etiketler: Beslenme
Hızlı Ve Çabuk Kilo Vermek İsteyenler
Çabuk şekilde kilo vermek isteyenlerin öncilikle bilmesi gereken en önemli konu hızlı verilen kiloların aynı hızda tekrar geri alınabileceğidir. Bir çok güçlük çekerek fazla kilolarından kurtulup istedikleri ideal kilo düzeyini yakalayan kişi diyet sonrası hatalı uygulamalar neticesinde verdikleri kiloları aynı şekilde tekrar geri alacaklardır.
Kilo kaybı ile birlikte gelen sağlık sorunlarıyla baş etmek ayrı bir sıkıntı kaynağı olacaktır. Kilo verme konusunda en doğru karar sağlıklı şekilde kilo vermektir. Sağlıklı kilo vermenin ilk kurallarından birisi fazla kiloları belirli proğralar dahilinde ağır ağır vermektir.
Kilo verme konusunda akla ilk gelen uygulamaların başında posa oranı yüksek düzeyde olan sebze ve meyvelerle işe başlamak ancak butür uygulamalar belirli bir proğram dahilindebeslenme ve diyet uzmanlarınca hazırlanmalı kendi başınıza hazırlayacağınız diyet proğramları olumsuz sonuçlar meydana getirecektir.
Beslenme uzmanları kişini metabolizme değerlerine uygun olarak diyet listelerinde verecekleri meyveleri itina ile seçerek kalori alım miktarını uygun düzeyde tutarlar. Sağlıksız diyet uygulamalarnıda yapılan hata ise gelişi güzel her gıdadan gereğinden fazla veya az olarak tüketmek başlıca hatalardır.
kilo verme isteğinde olan kişiler mutlaka uzman kontrolünde olarak kilo vermeye başlamalı daha ilerik aamalar için onların önerdiği tarzda düzenli beslenme alışkanlıklarını devam ettirmeliler.
4 Eylül 2010 Cumartesi | Gönderen ask zaman: Cumartesi, Eylül 04, 2010 0 yorum
Etiketler: Kilo Verme
Kilo Verme Ve Yaş Fatörü
İlerleyen yaş ile birlikte metobolizma hızı da düştüğünden kilo almanını kolayalaşmasısının yanında fazla kiloları vermek zorlaşır. Yaş ilerledikçe kilo almamak için neler yapılmalı sırasıyla inceleyelelim.
Yaş ilerledikçe fiziksel aktivitelerde azalma olur. Buyüzden kilo dengesizliği başlayacaktır kişilerin mutlaka ilerleyen yaş ile birlikte bulunduğunuz yaşa uygun egzersiz proğramların ihmal edilmeden uygulanmalı ve ihmal edilmemeli.
Kilo kontrolü açısından yapılan uygulamalarda bir çok kişi başarısız oluyor. Sürekli kilo vermeye çalışmak yerine işin en başında kilo almamaya çalışmak daha doğru bir yaklaşım olacaktır.
Kilol insanlar sadece diyet yaparak kendilerin açlığa mahkum ederek zayıyflamaya çılşmamalıdırlar. Sadece baslanme düzenindeki değişiklikler ile fazlalık kilolardan kurtulmak pek mümkün değildir. fakat hareketli insanların genelde kilo sorunu olduğu görülmediğinden daha harekteli bir yaşam tarzına geçmeyle bir çok sağlık sorunun üstesinden gelinebilir.
Gönderen ask zaman: Cumartesi, Eylül 04, 2010 0 yorum
Etiketler: Kilo Verme
Yoğun İş Temposunda Kilo Vermek
Çalışma hayatında çeşitli nedenlerle fazla kilolarından kurtulamıyorlar. Beslenme ve özellikle egzersizleri yerinde ve zamanında uygulayamamak bu tür nedenlerin başında geliyor.
Kış mevsiminin önümüzdeki sonbahar ayından sonra kendisini hissettirmesiyle kilo sorunu başlayan hareketsiz bir yaşam ile tekrar bir çok kişiyi etkilemeye devam edecek. İş hayatındaki zaman sorunu kişilerin hareketsiz bir yaşam sorunu ve aynı zamanda düzensiz uyku ile bir araya gelen düzensiz beslenme ile kişiler fazla kilo veya gereğinden fazla düşük kilo düzeyleriyle yaşamak zorunda kalıyor.
Çalışan kişilerin günlük alması gereken kalori miktarı yaşadıkları günlerin durumuna göre sıradan kişelere göre daha fazla değişiklik gösterecektir. Tüm bu sorunların üstesinden gelebilmek için mutla beslenme ve diyet uzmanlarının önerileri doğrultusunda beslenmelerini daha düzenli bir şekilde sürdürmeliler.
Gönderen ask zaman: Cumartesi, Eylül 04, 2010 0 yorum
Etiketler: Kilo Verme
York testiyle kilolara son verin
York testiyle kilolarınıza son verebilirsiniz. Evet yanlış duymadınız. York testi yapılması için size en yakın diyetisyene gidip, parmağınızdan kan aldırmanız yeterli, çıkan test sonuçlarına göre değerlendirmeler yapıldıktan sonra. Vücudunuzun hangi besinlere tepki verip vermediğini, hangi besinlerin size kilo alıp aldırmadığını öğrenebiliceksiniz, ve daha bilinçli bir diyet yapmış olacaksınız.
örneğin ; Her gün içtiğiniz 1 bardak çay bile, size zararı olabilirken, içmediğiniz kahvenin yararı olabilir. Beyaz et vücudunuzdaki yağ yaparken kırmızı et yapmıyabilir. Bunları öğrenmek için diyetisyen uzmanların kontrolünde bu teste girmeli, ve vücuduzun hangi besinlere tepki verip vermediğini öğrenmeli, ona göre diyeti uygulamalısınız. Bilinç altınızı bombardıman eden reklamlara, kimyasal ilaçlara saldırmak yerine bilinçli ve sağlıklı kilo verebilirsiniz. York testiyle size uygun besinleri öğrendikten sonra, uygulamaya geçerken 1 hafta gibi bir kısa sürede, faydasını ve yararını görmüş olacaksınız.
Vücudunuzun hangi besin değerlerine karşı tepki verdiğini testlerden geçmeden anlamanız imkansız. Son derece masum görüken bir besin türü, sizin asla kilo aldırmaz, bana yararı vardır dediğiniz besinler bile size problemler oluşturabilir. Sindirilmeyen besinler bağışıkık sisteminizi yavaşlatarak, metabolizmanızı yavaşlatır, ve kilo almaya başlar, şişmanlık belirtileri ortaya çıkarak, sağlığınızı tehdit edebilir.
York testini vücudunuzdan parmağınızdan kan alarak test yoluyla, hangi besinlere karşı duyarlı olup olmadığınızı anlamamıza yarayan bir test sürüdür.
Yok tersi ile hangi gıdalara karşı tepki verdiğiniz hemen, anında öğrenebilirsiniz. Gıda intoleransı, şişmanlık, migren, kilo verememe, nedeni bilinmeyen ödemler, cilt problemleri, gibi bir çok hastalığın sebepi vücudunuza tepki veren besinlerden oluşmaktadır. Ne tüketip tüketmemeniz gerektiğini öğrenmek için daha fazla beklemeye gerek yok, sağlık sitesi olarak sağlıklı yaşamın yollarını siz kullanıcılarımızı aktarmak, bizim görevimizdir.
York testini yaptırmış olan yaklaşık olarak 4000 hasta arasında yapılan kamoyu yoklamasında, hastaların % 95’i keşke daha önce böyle bi testi bize sunsalardı, bilinç altını bombardıman eden kimyasallarla vücudumuzu tehdit etmeseydik gibi cümleler kurarken. % 70’i bu test sonucunda kilo verdiğini söyledi.
Geri kalan kısım teşhis edilmiş gıdaları zamanla beslenme planları ek olarak ekledikleri için, uygulamayı, yani vücuduna tepki veren besinlerden vazgeçemediği için bu testi uyguladıktan sonra aynı hataları yapmaya devam ederek tekrar kilo aldıklarını belirtmişlerdir.
Not : York testini, yaptırabilmek için size yakın tesisatlı hastanelerle iletişime geçebilirsiniz, Diyetisyene yönlendirildikten sonra, parmağınızdan alınan kan numunesiyle, diyetisyenin size vereceği diyeti uygulayabilirsiniz.
2 Eylül 2010 Perşembe | Gönderen ask zaman: Perşembe, Eylül 02, 2010 0 yorum
Etiketler: Kilo Verme
Bölgesel İncelme Hangi Bölgeler için Uygundur ?
Bölgesel incelme vücutta fazlalık hissettiğiniz tüm bölgeler için uygulanabilir.Vücut analiz yapıldıktan sonra yağlanmanın fazla olduğu bölgeler ne tür bir tedavi şekli uygulanacağına doktorunuz karar vermektedir.
Bölgesel incelme yöntemleri
Bölgesel incelme ve zayıflama için birçok yöntem ve cihaz vardır.Bunun yanı sıra tıbbi destek ile de sonuca ulaşılabilmektedir.Bu uygulamalardan en önemlileri karboksiterapi ve mezoterapidir.
Karboksiterapi
Karboksiterapi,Karbondioksit gazının deri altına enjekte edilerek dokudaki metabolizmanın hızlandırılması işlemine denir.Tedavi ; Hızlı,etkili,rahat ve cerrahi bir yöntem gerektirmeden yapılır.Karboksiterapi özellikle çatlak ve selülit tedavisinde ve bölgesel zayıflamada çok etkilidir.
Uygulama ile birlikte
* pH dengesi sağlanır.
* Yağ eritici bir etki olur
* Damar genişlemesi artar
* Kılcal damarda kan akışı hızlanır ve artar
* Doku yenilenmesi gerçeklenir
* Adele artışı sağlanır.
Tedavi bölgeleri nelerdir ?
* Basende
* Karında
* Kollarda
* Gögüslerde
* Doğum sonrası alınan fazla kiloların giderilmesi
Seans Süreleri
* Selülit için 8 seans
* Bölgesel zayıflama için 14 seans
* Çatlaklar için 8 seans
Karbondioksit vücudumuzda da bulunduğu için hiçbir yan etkisi ve alerji riski bulunmamaktadır.hastalar tedavi sonunda ayda 1 kez kontrol seanslarına alınarak kazanılan formun kaybedilmemesi sağlanır.
Mezoterapi
Mezoterapi,yağ yakımını artırma özelliği bulunduran 32 antioksidanın ve kök hücrelerin kombinasyonları ile yağ dokusuna enjekte edilmesi olayıdır.Bu enjekte olayından sonra fakirleşmiş yağ dokusuna olacak bir diyete cevap verme özelliği kazandırır.Mezoterapi,selülit ve cilt gençleştirme tedavilerinde seçkinlini uzun yıllardan beri korumaktadır.
Mezoterapi başka hangi Durumlarda Uygulanır?
* Selülit
* Saç Dökülmeleri
* Ergenlik ve Hamilelikte meydana gelen çatlaklar
* Yüz gençleştirme
* Yara İzlerinde
16 Ağustos 2010 Pazartesi | Gönderen ask zaman: Pazartesi, Ağustos 16, 2010 0 yorum
Etiketler: Zayıflama
Kimyasal Peeling
eke,kırışıklı ve iz tedavilerinde kozmetik uygulamalar için uygulanır.Yüzdeki sivilceleri azaltmak ve tedavi etmek,kanser öncüsü lezyonların da ortadan kalkması için ayrıca kullanılmaktadır.
Leke,rozase ve sivilce tedavilerinde yardımcı bir tedavi şeklidir. Kimyasal Peeling deriye kimyasal solüsyonlar sürülerek derinin üst tabakasının soyulup iyilileşmesine ve düzeltmesine de yardımcı olmaktadır.
Kimyasal Peeling derinlik seviyesine göre yüzeysel,orta ve derin diye isimlendirilir.Şuan günümüzde daha çok yüzeysel ve orta derinlikteli uygulamalar saha çok tercih edilmektedir.Derin peeling in yerine lazer ile dermabrasyon ve soyma yöntemi tercih edilmektedir.
Yüzeysel peeling ler haftalık aralıklar ile,orta peelingler ise 3-6 ay aralıklar la uygulanır.
Bütün Kimyasal Peelinglerin seyrek olarak ta görülmesede bazı riskleri vardır.Mutlaka uzman hekimler tarafından uygulanması lazımdır.
Yüzeysel Peeling Uygulama Nedenleri:
* Kuru cildin düzentilmesi
* Kırışıklıkların giderilmesi
* Sivilce lekeleri
* Leke problemleri
Yüzeysel peeling sırasında hafif bir batma hissi verir.Yüzeysel peeling uygulamasından sonra geçici bir kızarıklık,soyulma olabilir.
Yüzeyel peeling uygulaması sonrası sağlıklı ve canlı bir cilt oluşur. Tedaviye devam edildikçe cildin yapısı daha da sağlıklı bir hale almaktadır.
Gönderen ask zaman: Pazartesi, Ağustos 16, 2010 0 yorum
Etiketler: Cilt bakımı
Sivilcelere Karşı Çilek Yiyin
Çilek antioksidan olması nedeniyle vücuttaki tüm sivilceleri yok etmektedir. Çileğin antioksidan olmasından dolayı vücuttaki toksinleri atarak ter kokusuna karşı da sizleri koruyacaktır. Düzenli çilek yiyen bir insanda ter kokusu kolay kolay yaşanmamaktadır.
Çilek yalnızca sivilcelere karşı değil kansere karşı koruyucu özelliği olduğu da bilinmektedir. Çilekte A, B, C vitaminlerinin yanı sıra demir, kalsiyum, fosfor gibi vücudumuza gerekli olan besin değerlerini taşımaktadır. Bu besin değerleri özellikle gelişim çağındaki çocuk için çok daha faydalı olacağına emin olabilirsiniz.
Çilek satın alınmasının ardından dolabınızda 2 günden fazla bekletmemenizi öneriyoruz. Bekletildiği taktirde antioksidan özelliği kaybolarak hem sivilcelerinizden hem de ter kokunuzdan kurtulamayabilirsiniz.
Çilek toprakta yetiştiğinden dolayı saplarını koparmadan uzunca bir süre suda bekletilip topraklarından arındırılması gerekmektedir aksi taktirde böbreklerinizden rahatsızlanabilirsiniz.
Gönderen ask zaman: Pazartesi, Ağustos 16, 2010 0 yorum
Etiketler: Cilt bakımı
Kırışıklıklar İçin Estetiğe Gerek Yok
Hücre yenilenmesinin en temel maddesi proteindir.Proteinler parçalanarak aminoasitleri meydana getirirler, bu aminoasitler ise vücudumuzun yaşlanma sürecini yavaşlatır.
En iyi proteinler
Tam yağlı sütlerde ve süt ürünlerinde,kırmızı ette bol miktarda asit bulundurduklarından fazla tüketmemeliyiz.Bunların yerine tavuk,hindi göğsü,balık tercih edilmelidir.
Size deniz ürünleri yeter
Genç bir cilde sahip kalmanızı sağlayacak besinler arasında ilk sırayı balık almaktadır.Balığı diğer protein kaynaklarından ayıran özellik yağ türü ve yağ asidi miktarlarıdır.
Deniz ürünleri besin açısından zengindir.Deniz ürünleri bütün aminoasitlerin kaynağıdır.Bu açıdan her yaştaki insan için benzersiz bir besin kaynağıdır.
Çoğu deniz ürününde kolesterol miktarıda düşüktür.
Deniz ürünlerinin içerisinde çok az yağ bulunur.Bunlar iyi yağlardır.Doymuş yağ oranında miktarı az olduğundan yağlanmaya sebep olmaz.
Yemeklerinizde kırmızı et yerine balık yemeyi tercih ederseniz,yağ ve doymuş yağ alınımı kontrol altına alırsınız.
Gönderen ask zaman: Pazartesi, Ağustos 16, 2010 0 yorum
Etiketler: Cilt bakımı
Lazer Epilasyon
Lazer Epilasyon
İstenmeyen tüylere son vermek için çok hızlı ve en sağlıklı yoludur; Lazer epilasyon.Cihaz tarafından kullanılan lazer ışığı melanin pigmentleri tarafından emilir.Soğutma sistemi lazer ise lazer ısısı cilde hiçbir zarar vermeden doğrudan doğruya kıl kökünü yok eden bir ısı haline dönüşür.
Lazer epilasyon yapılmaması gereken hasta grubu
* Beyaz saçlı hastalar
* Gri saçlı hastalar
* Hiç güneşlenmemiş hastalar
* Yakın zamanda lazer tedavisi görenler
* Hiperpigmentesyon eğilimi olanlar
* Tetracycline gibi ışığa hassaslaştıran ilaçlar
* Hipoppigmentesyon eğilimi olanlar
Lazer epilasyon kimlere uygulanabilir?
Genellikle 12 yaşını doldurmuş,koyu renkli tüylere sahip olan herkeste lazer epilasyon cihazı kullanılabilir.
Lazer epilasyon uygulandığı bölgeler ?
Göz kapakları hariç tüm vücut bölgelerine uygulanabilir
Lazer epilasyon sırasında ağrı oluşur mu?
Lazer epilasyon anında hiçbir ağrı vermez fakat lastik çarpması gibi bir his vermektedir.
Lazer epilasyon sonrasında cildimizde her hangi bir sorun olur mu?
Lazer epilasyon sonrası genelde 5-10 dk. bazen de 30-45 dk. Sürebilen kızarıklıklar meydana gelebilir.Ama bu geçici bir olaydır.Soğutma sistemi olmayan lazer epilasyonlarda ciltte yanık ve leke kalma ihtimali görme ihtimali yüksektir. Aleksandrite tipi lazerlerde ise kalıcı yanık kalması da görülen nadir olaylardan birisidir.
Seansların aralıkları ne kadardır?
Lazer epilasyonda seanslar lazerin uygulandığı bölgelere göre 4 ile 8 hafta arasında değişmektedir.Ama tek bir seansta hiçbir sorun halledilemez.
Lazer epilasyonun kalıcı sonuçlar vermekte midir?
Lazer epilasyonlar son derece kalıcı sonuçlar vermektedir.Kökleri tahrip edilen kıllar bir daha çıkması mümkün değildir.Amerika FDA nın yapmış olduğu araştırmalar sonucu lazer epilasyonun çalışmalarını onaylamış ve bilimsel olarak kanıtlamıştır.
Gönderen ask zaman: Pazartesi, Ağustos 16, 2010 0 yorum
Etiketler: Laze Epilasyon
ender saraçla ramazan
Sağlıklı beslenme konusunda ve şifalı bitkiler üzerine alanında uzman kişilerden olan Ender Saraç, Ramazan ayı boyunca yapacağı özel program ile adından söz ettirecek gibi görünüyor..
Ender saraçla ramazan programına star tv ekranlarından ulaşabileceğiz ve ramazan boyunca program bizlerle olacak. Ender saraç bugüne kadar edindiği özel tecrübelerini ve sofra kültürlerini bizimle paylaşacak..
Doğru bildiğimiz yanlışları bizlere göstereceği bu özel ender saraç programı dahilinde çok farklı şeyler öğreneceğinize ve ramazanın da desteğiyle kilolarınızdan kurtulabileceğinize inanmalısınız.
Tek yapmanız gereken önerileri dikkatlice dinlemek olmalı… Hayatın tadına en son ne zaman vardınız, işte ender saraç size hayattan ve yediğiniz besinlerden tad almanız için mucize çözümlerle geliyor…
Kaynak: ender saraçla ramazan
12 Ağustos 2010 Perşembe | Gönderen ask zaman: Perşembe, Ağustos 12, 2010 0 yorum
Etiketler: Ender Saraç
etkili kilo verme yöntemi
Beslenme kilo verme konusunda uzmanların hem fikir olduğu konular, kişilerin kilo verme konusunda uygulayıp kesin sonuç alabileceği gerçeklerdir. Sık olarak ama az miktarda yemek yemelisiniz gün içerisindeki yemek miktarının bir kısmı küçük ara öğünleri dağıtılarak planlama yapıldığında özellikle diyet listesi uygulayan kişilerin diyet proğrmı uygulamalarında sonuna kadar sağlıklı bir şekilde uygulamasını ve metabolizma hızını düşürmeden sağlıklı şekilde kilo vermesini sağlar. Yat yemeklerinden kaçınmak uyku düzeni diyet proğramının başarı anahtarları arasındadır.
Tahıl ürünlerini ihmal etmeden belirtüketmek gerekir ancak beyaz un beyz piriç ve makarna türlerine karşı dikkatli olunmali bunun yerine içeriğindeki bir takım öğeleri ayrıştırıldığından bizlere gereken yararı sağlayamayacaktır. İçerisindeki lifler alındığında tahıl ürünleri beklenen yararları yerine kabızlık başta olmak üzere çeşitli sağlık sorunlarına yol açacaktır.
Kilo Vermek İçin Su İçin
Su tüketimi çok önemli özellikle toksinlerin vücudumuzdan atılması ve sağlıklı çalışan bir metabolizma için gün içerisinde belirli aralıklarla ortalama iki buçuk litre civarinda su tüketmek gerekir. Uzmanlar kişinin yeterli su tüketip tüketmediğinin idrar renginden anlaşılacağını söylüyor sıcak içecekleri midemizde soğuk olanalara oranla daha fazla kaldığını belirten uzmanlar sıcak içeceklen tokluk hissini daha uzun süre verdiğini söylüyor.
Kilo verme sorunu olanların süt ürünü tüketiminde az yağlı veye yağsız olan süt ürünlerini tercih etmeleri gerekir. Stresle başarılı bir şekilde mücadele edebilmek kilo verme ve genel sağlık açısından oldukça önemli bir etkendir.
24 Temmuz 2010 Cumartesi | Gönderen ask zaman: Cumartesi, Temmuz 24, 2010 0 yorum
Etiketler: Zayıflama
gerdek gecesi yaşananlar ve cinsel ilişki izle
İlk gece ilişkiye gireceksiniz diye bir gerekçe yok.Böyle bir zorunluluk hissetmeyin kendinizde. Genellikle erkekler ilk gece olsun, bitsin isterler. Ama siz bir kadınsanız ve istemiyorsanız partnerinizden anlayış göstermesini bekleyebilirsiniz.
Yine aynı şekilde bu erkekler için de geçerlidir. İlişkinin başarıyla sonuçlanmasını istiyorsanız ilk olarak ilişkiye hazır olmanız gerekir. Kendinizi hazır hissettiğinizde ise kafanızdaki tüm endişe ve korkuları silin. Ek olarak cinsel ilişki “hadi bu gece yapalım” şeklinde başlamaz ve sollanmaz.
Eğer gerçekten onu istiyorsanız ve hazırsanız partlerinizle liseli aşıklar modunda takılın. Ona ufak ufak aşk oyunları oynayın. Partnerinizi tahrik etmek için ön sevişme sırasında vucüdunu keşfetmeye çalışın. Uyarıldığı en hassas bölgeleri bulun.
Dokunarak veya dil darbeleriyle bu bölgeleri uyarın. Bu durum hem sizi hem de partnerinizi çıldırtacaktır.Bu ilişkideki amacınız partnerinizi yeterli derecede tatmin ve mutlu etmek olsun. Kendinizi ikinci plana atın.
Onu mutlu ettiğinizde sizde zevki doruk noktasında yaşayacaksınızdır zaten. Önsevişme ile iki tarafta ereksiyona uğradığında artık cinsel ilişki kaçınılmazdır. Korku ve endişelerinizin yersiz olduğunu böylece anlamış olursunuz..
Kaynak: gerdek gecesi yaşananlar ve cinsel ilişki izle
20 Temmuz 2010 Salı | Gönderen ask zaman: Salı, Temmuz 20, 2010 0 yorum
Etiketler: Cinsel Sağlık
salatalık diyeti
Vitamin ve minerallerle paketlenmiş rengarenk salatalar, her biri ayrı bir lezzet. Bu sıcak günleri sağlıklı ve zayıf geçirmek için çok güzel bir seçenek. Bu diyet beş öğünden oluşuyor. Size önereceğimiz yemeklerin öğünlerini istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Eğer önerdiğimizi sevmiyorsanız, mönüde yer alan başka birini tercih edebilirsiniz. Salata diyeti ayrıca hazımsızlığa da iyi geliyor.
Birinci gün
Sabah
75 gram siyah üzüm, 120 gram kavun ve yarım papayadan oluşan bir meyve salatası
Ara öğün
Bir dilim yağsız labne sürülmüş kepek ekmeği, yanında maydanoz
Öğle
Taze fasulyeli, tavuk göğüslü marul salatası için, 100 gram taze fasulyeyi dilim dilim doğrayıp, sekiz - on dakika tuzlu suda haşlayın. Bir adet küçük soğanı ince ince doğrayın. 75 gram marulu ellerinizle parçalayın. Haşlanmış fasulyeyi, soğanı ve salatayı büyük bir kaseye koyun. İçine bir yemek kaşığı sirke dökün, tuz ve karabiber serpin. Önceden haşladığınız 125 gram tavuk göğüsünü salataya ilave edin.
Ara öğün
Bir adet kivi
Akşam
Salatalıklı, peynirli sandviç
İkinci gün
Sabah
İki dilim reçelli kepek ekmeği
Ara öğün
150 gram yağsız yoğurt
Öğle
Şef salatası için, yarım adet kıvırcık salata, 50 gram mozarella peyniri, bir adet yeşil biber ve iki adet havuçtan oluşan salatayı sirke, zeytinyağı, tuz ve biberle tatlandırın.
Ara öğün
75 gram siyah üzüm
Akşam
Mantarlı omlet için, 200 gram mantarı küçük küçük doğrayın ve mantarları üstü kapalı bir tavada birkaç dakika kızartın. Tuz ve karabiberle tatlandırın. Bir adet yumurtayı, iki yemek kaşığı su ve üç yemek kaşığı parmesan peyniriyle karıştırın. İçine dereotu ve maydanoz ekleyin. Yumurtayı mantarlara ilave edin, beş dakika pişirdikten sonra çıkarın.
Üçüncü gün
Sabah
Bir dilim peynirli kepek ekmeği, yanında bir adet domates ya da salatalık
Ara öğün
100 gram karpuz
Öğle
Biberli patates salatası için, 200 gram patatesi yirmi dakika haşlayıp, dilimleyin. Bir adet kırmızı biberi ve bir adet taze soğanı ince ince doğrayıp patatesle birlikte büyük bir kaseye koyun. İçine bir yemek kaşığı sirke, tuz, karabiber ve maydanoz ekleyin.
Ara öğün
125 ml. taze sıkılmış portakal suyu
Akşam
Bir kase light yoğurt, dört yemek kaşığı haşlanmış sebze (brokoli, karnabahar ya da kabak) ve iki dilim kepek ekmeği
Dördüncü gün
Sabah
Kepek ekmeğinden oluşan kaşarlı ve domatesli tost. Yanında taze sıkılmış portakal suyu.
Ara öğün
75 gram siyah üzüm
Öğle
Mantarlı salata için, 200 göbek salatayı ince ince doğrayın. Salataya bir çay kaşığı zeytinyağı, bir yemek kaşığı sirke, tuz, karabiber ve bir çay kaşığı hardal ekleyin. 75 gram kıvırcık salatayı, dört adet mantarı ve bir elmayı ince ince doğrayıp derin bir tabağın içine yayın. Üzerine göbek salatayı koyun. Yanında iki adet susamlı galeta yiyebilirsiniz.
Ara öğün
Bir dilim etimek ve 100 gram domates
Akşam
Peynirli turplu salata için, 40 gram yağsız peyniri, 150 gram dilimlenmiş salatalık ve bir demet doğranmış küçük kırmızı turpla karıştırın. İçine iki yemek kaşığı sirke, yarım çay kaşığı zeytinyağı, tuz ve karabiber ekleyin. Yanında bir dilim kepek ekmeği yiyebilirsiniz.
Beşinci gün
Sabah
100 gram yağsız labne peynirini, ince kıyılmış yarım adet kırmızı biberle karıştırın. Bu biberli karışımı iki dilim kepek ekmeğine sürün.
Ara öğün
250 ml. domates suyu
Öğle
Hardal soslu salata için, bir adet yumurtayı haşlayın. 50 gram yoğurdu, bir çay kaşığı limon suyu ve bir çay kaşığı hardalla karıştırın. 50 gram kıvırcık salatayı ve bir adet domatesi küçük küçük doğrayın. Salatayı, domatesi ve yumurtayı derin bir kaseye koyun ve sosu üzerine dökün. İsterseniz yanında iki adet kepekli galeta yiyebilirsiniz.
Ara öğün
Bir adet kivi
Akşam
Mantar soslu makarna için, 50 gram makarnayı haşlayın. 100 gram mantarı ve bir adet arpacık soğanı küçük küçük doğrayıp bir çay kaşığı zeytinyağında kavurun. İçine 100 ml. domates suyu ekleyin ve hafif ateşte pişirin. Pişen mantar sosunu makarnanın üzerine dökün.
Altıncı gün
Sabah
100 gram kavunu ezerek 200 gram süt ve 30 gram yulafla karıştırın.
Ara öğün
200 gram yağsız yoğurt, bir adet muz ve kividen oluşan bir meyve salatası hazırlayın.
Öğle
Mango salatası için, yarım adet mangoyu, bir adet soğanı ve 150 gram salatalığı incecik doğrayın. 75 gram marulu yıkayın ve ellerinizle parçalayın. Tüm bu malzemeleri derin bir kaba koyun. İçine iki yemek kaşığı sirke, tuz ve karabiber ekleyin. Yanında iki dilim kızarmış kepek ekmeği yiyebilirsiniz.
Ara öğün
200 gram yoğurdu 125 gram küçük küçük doğranmış çilekle karıştırın.
Akşam
Tonbalıklı domates salatası için, 300 gram domatesi, bir adet soğanı ince ince dilimleyip büyük bir kaseye koyun. İçine 75 gram ton balığı ekleyin. Salatayı bir yemek kaşığı sirke, bir yemek kaşığı zeytinyağı, tuz ve karabiberle tatlandırın.
Yedinci gün
Sabah
150 gram siyah üzümü, bir bardak yağsız süt ve beş yemek kaşığı cornflakesle karıştırın.
Ara öğün
Bir adet elma
Öğle yemeği
Ispanaklı domates salatası
40 gram fiyonk makarnayı tuzlu suda haşlayın. 75 gram ıspanağı ve 150 gram domatesi ince ince doğrayıp süzdüğünüz makarnayla karıştırın. İçine bir çay kaşığı dilimlenmiş yeşil zeytin, tuz, karabiber ve bir çay kaşığı zeytinyağı ekleyin.
Ara öğün
150 gram çilek
Akşam
Roka salatası için, 50 gram rokayı, bir adet küp küp doğranmış ekşi elma ve 30 gram haşlanmış tavuk göğsüyle karıştırın. İçine bol limon suyu, tuz, karabiber ve zeytinyağı ekleyin.
Kaynak: salatalık diyeti
13 Temmuz 2010 Salı | Gönderen ask zaman: Salı, Temmuz 13, 2010 0 yorum
Etiketler: diyet
Burca Göre Diyet
İnsanların davranışlarında etkin olduğuna inanılan burçlar, yemek yeme alışkanlıklarında da belirleyici olabiliyor. Bu yüzden diyet yaparken burcunuzun özelliklerine uygun davranmak en akıllıca olanı diye düşünenlerdenseniz, okumadan geçmeyin...
Koç (21 Mart - 20 Nisan) : Abur cubur yemeye son derece meraklısınız. Bu nedenle sizin için tehlike çanları çalıyor. Tuz ve alkolden uzak durarak bunun yerine bol bol su için. Domates, patates, soğan, kuru fasulye, mercimek, karnıbahar, marul, yeşil salata, ıspanak, turp, pirinç, zeytin, elma, balkabağı, ceviz gibi besinler haftalık beslenmenize mutlaka eklenmesi gerekli yiyeceklerdir. Sizin için gerekli olan tatlılar! Kayısı gibi fazla şeker içermeyen tatlılar olmalıdır.
Boğa (21 Nisan - 21 Mayıs) : Yemek için yaşayanlardansınız. Fakat unutmayın ileride bu kilolar başınıza bela olur. Karbonhidratlardan kaçının. Aksi takdirde tombul bir kişi olursunuz. Sindirim güçlüğü çekebilirsiniz. Düşük nişasta, yağ ve şeker içeren bir diyet, beslenme hayatınızın gerekli bir parçası olmalıdır. Doğal iyot içeren besinler, balık ve deniz mahsulleri, yumurta, karaciğer, böbrek, buğday, ıspanak, pancar, taze meyve ve yeşil salata besin listenizde daima yer almalıdır. Ayrıca su içmek de hayatınızın vazgeçilmez bir parçası olmalı.
İkizler (22 Mayıs - 21 Haziran) : Yemek yerken o kadar acele hareket ediyorsunuz ki artık bu durum sizin sağlığınızı etkiler hale gelmiş. Yemekleri çok çiğnemeden yutmayın. Az ama sık yemeyi prensip haline getirin. İkizler kemiklerinin sağlıklı olmasını istiyorsa sağlıklı beslenmelidir. İkizler de kan pıhtılaşması çok sık görülür. Balık, tereyağı ve köy peyniri, havuç, portakal, greyfurt, şeftali, erik, üzüm suyu, kuru üzüm ve badem beslenme listenizde vazgeçilmez besinler olmalıdır. Sakinleşmeniz ve huzurlu olmanız için de şifalı bitkiler ve kafeinsiz çaylar tam size göre.
Yengeç (22 Haziran - 23 Temmuz) : Duygusal olmanız sizin beslenme alışkanlıklarınızı da etkiliyor. Üzüldükçe böreklere, keklere, dondurma ve şekerlemelere sarılıyorsunuz. Halbuki yengeçler, nişastalı yiyeceklerden, şeker, tuz ve baharatlardan uzak durmalıdır. Çünkü mideleri çok hassastır. Vücudunuz kalsiyuma fazlaca ihtiyaç duyar. Düşük yağ içeren süt, peynir ve yoğurt, kıvırcık lahana, domates, salata ve marul, bol miktarda taze sebze ve yağsız protein, sizin cilt ve mide sağlığınız açısından iyi olup, kilonuzu daha rahat kontrol altına almanızı sağlar. İncelmek için öncelikle kendinizle hesaplaşmalısınız.
Aslan (24 Temmuz - 23 Ağustos) : Yemek sizin için adeta bir zevk haline gelmiş. Güzel lokantalar, nefis yemekler her zaman hayalinizi süslüyor. Vücudunuza önem verdiğiniz için diyet yapmakta son derece başarılısınız. İradeniz harika! Kan dolaşımınızın düzenli olması için; sığır, kuzu ve kümes hayvanları eti, karaciğer, çiğ yumurta sarısı, kereviz, elma, incir, şeftali, limon ve badem sizin için idealdir. Porsiyonlarınızı yüzde 50 azaltmanız önerilir.
Başak (24 Ağustos - 23 Eylül) : Şekerleme deyince siz akla geliyorsunuz. Özellikle de çikolata hayatınızın vazgeçilmezleri arasında yer alır. Ancak bu yiyeceklerden uzak durmalısınız çünkü kalbinizde problem yaratabilir. Tuz, buğday, çavdar, yağsız sığır ve kuzu eti, peynir, zeytin, portakal, limon, kavun, elma, armut sizin ideal yiyeceklerinizdir. Kavun, elma, armut kısmen cildinizi temizlemek ve saçlarınıza bakım sağlamak için yardımcı olur. Elma ise kurtarıcınızdır.
Terazi (24 Eylül - 22 Ekim) : Terazi böbrekleri, sırtın alt kısmını, temsil eder. Bezelye, mısır, havuç, ıspanak, buğday, yulaf unu, elma, çilek, badem ve kuru üzüm hep elinizin altında olmalıdır. Böbrekleriniz için çok fazla asitli içeceklerden uzak durmalısınız. İncecik ve zarif bir beden için; ince dilimler faydalı olacaktır.
Akrep (23 Ekim - 22 Kasım) : Burcunuz üretim organlarını temsil eder. Solunum yolları problemleri yaşayabilirsiniz. Tahıllardan yapılmış ekmekler, balık ve deniz ürünleri, yeşil salata, soğan, kırmızı turp, taze meyve ve sebzeler içeren bir diyet tam size göredir. Doğru beslenme gerginliğinizi alıp götürür.
Yay (23 Kasım - 20 Aralık) : Burcunuz kalçalar, bacak üstleri ve karaciğeri temsil eder. Doğal beslenmek için kabuklu meyveler ve sebzeleri tercih edin. Bolca çiğ sebze, yeşil biber, patates, incir, kuru erik, çilek, elma, armut, ve taneli tahılları yemeniz önerilir.
Oğlak (21 Aralık - 18 Ocak) : Çalışkan bir yapınız var ve çalışırken de farkında olmadam öğün atlıyorsunuz. Oysa bu sizin için çok zararlı. Vücudunuzun vitamin ve minerallerden oluşan geniş bir besin karışımına ihtiyacı var. Burcunuz , dizleri, dişleri, kulakları ve deriyi temsil eder. Lahana, kereviz, yağsız etler, limon, portakal, inek sütü, her türlü peynir, balık, yumurta sarısı, buğday ve incirle aranızın çok iyi olması gerekir. Kayısı, badem yiyerek kuru ve alerjik eğilimli cildinizi canlandırın. Cildinizi sigara ve sigara dumanından uzak tutarak korumaya çalışın.
Kova (19 Ocak - 20 Şubat) : Vücudunuzun sürekli C vitaminine ihtiyacı var. Yemek tarzınız yenilikçi. Bu nedenle değişik lezzetler tatmayı seviyorsunuz. Burcunuz el ve ayak bilekleriyle baldırları ve dokuları temsil eder. Vücudunuz sofra tuzuna çok ihtiyaç duyar. Bu ihtiyacı sofra tuzundan değil, bu maddeyi barındıran besinlerden almanız en mantıklısıdır. Çok fazla tuz aldığınızda zayıf bir kan dolaşımına, gereğinden fazla şişkin bir vücuda ve karaciğer rahatsızlıklarına açıksınız demektir. Deniz ürünleri, brokoli, havuç, turp, balkabağı, ıspanak, elma, şeftali, limon, portakal, greyfurt, nar ve ananas sizin için doğal tuz bakımından ideal besinlerdir.
Balık (20 Şubat - 21 Mart) : Katı ve sıkıcı diyetler size göre değil. Yüksek proteinli, düşük yağ ve şeker içeren diyet uyguladığınız zaman kendinizi çok daha iyi hissedersiniz. Burcunuz ayaklar ile duyma, işitme, dokunma ve tatmayı temsil eder. Demir vücudunuzun başlıca ihtiyacıdır. Demir eksikliği, anemi ve düşük tansiyona sebep olur. Diyetlerinizde zengin demir içeren karaciğer, yağsız sığır eti, kuzu eti, yumurta sarısı, beyin, midye, ıspanak, soğan, arpa, marul, buğday ekmeği, kuru fasulye, elma, üzüm, limon, portakal, şeftali, hurma, kuru erik ve üzüm yer almalıdır. Maydanoz da bu listeye eklenebilir.
Gönderen ask zaman: Salı, Temmuz 13, 2010 0 yorum
Etiketler: diyet
Besin Ayıklayarak Kilo Verme Diyeti
Besin maddelerini ‘ayrıştırarak’ diyet uygulama kavramını ortaya koyan kişi, belki çoğunuzun bildiği gibi Michel Montignac. Ağız tadından fedakarlık yapmadan ve yedikçe zayıflatan bu yöntemde, gıdalar sınıflandırılıyor. Enerji veren proteinler, glusitler ve yağlarla, enerjik olmayan vitamin, mineral, oligo elementler, lifler ve su aynı anda alınmıyor. Burada vereceğimiz diyet programına göre, iki haftada en az 7-8 kilo verebilirsiniz.
1. Gün
Sabah Bir dilim karpuz ve bir dilim light ekmek
Öğlen 200 gram light yoğurt ve salata (istenilen miktarda)
Akşam Patates salatası; 150 gram patates, domates, biber, marul, soğan ve kimyonla hazırlanabilir.
Gece Cacık; 200 gram light yoğurt ve bir adet salatalıkla yapılmış.
2. Gün
Sabah Çay veya ıhlamur, mantarlı omlet; iki yumurta akı ve bir yumurta sarısı ile yağsız teflon tavada
Öğlen 250 gram karpuz ve bir dilim light ekmek
Akşam 200 gram biftek, balık veya tavuk göğüs ile salata
Gece İki adet salatalık
3. Gün
Sabah 250 gram karpuz ve bir dilim light ekmek
Öğlen Salata ve peynirli omlet; 30 gram beyaz peynir, iki yumurta akı ve bir yumurta sarısıyla yapılmış
Akşam Salata, light ekmek, zeytinyağlı fasulye; bir çorba kaşığı sıvı yağ kullanılarak hazırlanmış
Gece Cacık; 200 gram light yoğurt ve bir adet salatalıkla yapılmış
4. Gün
Sabah Çay veya ıhlamur, 60 gram beyazpeynir, domates, salatalık ve biber
Öğlen Çılbır; iki yumurta akı ve bir yumurta sarısı ile 200 gram light yoğurtla hazırlanabilir.
Akşam Salata ve 200 gram tavuk göğüs veya biftek sote (biber ve soğan eklenebilir)
5. Gün
Sabah Çay veya ıhlamur, istendiği kadar közlenmiş biber, salatalık ve bir dilim kızarmış beyaz ekmek
Öğlen 200 gram balık, tavuk göğüs veya biftekle salata
Akşam Salata, fırında veya güveçte yağsız türlü sebze; mantar, patlıcan, kabak, taze fasulye, domates, biber ve soğan kullanılabilir.
Gece 250 gr. karpuz
6. Gün
Sabah Çay veya ıhlamur, 60 gram iki kibrit kutusu ölçüsünde beyazpeynir, domates, salatalık ve biber
Öğlen 250 gram karpuz ve bir dilim light ekmek
Akşam Közlenmiş patlıcanla istenildiği kadar salata ve bir dilim light ekmek
Gece Cacık; 200 gram yoğurt ve bir adet salatalıkla yapılmış
7. Gün
Sabah Çay veya ıhlamur, iki adet haşlanmış yumurta
Öğlen Mantar sote, salata ve bir dilim light ekmek
Akşam 250 gram karpuzla bir dilim light ekmek
Gece Cacık; 200 gram light yoğurt ve bir adet salatalıkla yapılmış
Gönderen ask zaman: Salı, Temmuz 13, 2010 0 yorum
Etiketler: diyet
Aşıklar Diyeti
Bu sayede çiftlerin arasındaki paylaşım artıyor. İlişkileri sağlamlaşıyor ve birbirlerine destekleri artırıyor. Diyeti uygulayan kadınlar bu işe eşleriyle başlamaktan çok mutlular. Aynı tarzda beslendikleri için ayrı ayrı yemek yapmak zorunda kalmıyorlar. Motivasyon korunduğu için diyeti bozma ihtimali de azalıyor.
Diyet listesi
Kadınlar / hafta içi günlerde sabah: 1 dilim beyazpeynir, 1 dilim ekmek, domates, salatalık, biber ve şekersiz çay.
Öğle: 150 gr. et, tavuk ya da 200 gr. balık ızgara, salata (1 kaşık zeytinyağı ve limon).
İkindi: 1 adet kabuklu elma.
Akşam: Öğlenleri yediklerine ek olarak karışık mevsim salatası.
Gece: 2 porsiyon meyve.
Erkekler hafta içi günlerde sabahları kadınlardan farklı olarak 2 dilim ekmek, öğlenleri mönüye ek olarak 1 dilim ekmek, ikindileri 1 adet tek kaşarlı yağsız tost ve şekersiz çay, akşamları yemeğin yanında 1 dilim ekmek yiyebiliyor.
Kadınlar / cumartesi günü sabah: 5 kaşık mısır gevreği, 1 bardak süt.
Öğle: 1 dilim vejetaryen pizza ve 1 bardak ayran. 1 orta boy vejetaryen pizza partnerle paylaşılabilir.
İkindi: 1 porsiyon ince hamurlu meyveli tatlı partnerle paylaşabilir.
Akşam: 1 porsiyon ızgara, et, tavuk veya balık ve salata.
Gece: 2 porsiyon meyve.
Erkekler cumartesi günü sabah 6 kaşık mısır gevreği yerken öğlen saatinde 2 dilim vejetaryen pizza yiyebilir. Akşam yemeğinde ise kadınlarınkine ek olarak 5 kaşık sebze yemeği yiyebilirler.
Kadınlar için pazar günü sabah: 2 dilim ekmek, 2 dilim peynir, 1 adet haşlanmış yumurta veya omlet, domates, salatalık, biber, 1 tatlı kaşığı kaymak ile 1 tatlı kaşığı bal veya 5 adet zeytin, şekersiz çay.
Öğle: Ton balıklı salata.
İkindi: Yağsız tost, ayran.
Akşam: 1 porsiyon ızgara et, tavuk veya balık, salata ve 1 kadeh kırmızı şarap. (Şarap yerine 1 porsiyon sütlü tatlıyı partnerinizle paylaşabilirsiniz.)
Erkekler için pazar günü sabah: Kadınlardan farklı olarak 4 dilim ekmek var.
Akşam: Mönüye ek olarak 2 kadeh kırmızı şarap içebilirler.
Aşk köpüğü
Ayşegül Bahar Kaymakçı'dan düşük kalorili tatlı tarifi...
Malzemeler: 150 gr. light yoğurt, yarım çorba kaşığı hazır kahve, 1 kahve kaşığı kakao, yarım çorba kaşığı toz tatlandırıcı.
Hazırlanışı: Malzemeler köpük haline gelene kadar mikserde karıştırılır. Temiz bir tülbent ile suyu süzüldükten sonra dolapta bekletilip soğuk servis edilir. Porsiyonları süslemek için 5 adet çilek kullanabilirsiniz.
Diyet uzmanı Ayşegül Bahar Kaymakçı
Gönderen ask zaman: Salı, Temmuz 13, 2010 0 yorum
Etiketler: diyet
Akıl Sağlığı Dakika Diyeti
Akıl sağlığı diyeti !
Hem akıl hem de beden sağlığını koruyan ve fazla kilo aldırmayan beslenmede Somon başrolde… Kilo almadan ruhsal ve bedensel sağlığımızı koruyabilmek için, kalori ve saf nişastalı besinler açısından kontrollü, ama besin kalitesi yüksek bir beslenme tarzı uygulamak mümkün.
Bilim adamlarına göre akıl ve ruh sağlığının merkezi olan beyin, en ufak değişim ve eksiklikten anında etkileniyor. Besin ve mineral değeri düşük, aşırı mayalanmış hamurdan yapılan ekmek, sinir sistemini bozuyor. Buna karşın balık gibi fosforlu gıdalar beyni ışıldatıyor.
Omega-3 yağ asitleri, özellikle beyin, retina ve kalpte yüksek oranlarda bulunuyor. Beynin birçok fonksiyonunda önem taşıyor.
Amerika'da yapılan son araştırmalarda; Omega3, psikiyatrik rejimlerde kullanılmış ve stresse karşı dirençli hale gelen bünyenin ileride oluşabilecek depresyon, intihar eğilimi ve manik depressif dahil bir çok psikolojik rahatsızlığı önlediği belirlenmiş.
Amerikan Kalp Birliği ve Sağlık Enstitüsü, bu yeni araştırmaların sonuçları doğrultusunda, her yetişkinin haftada en az iki kez balık yemesini tavsiye ediyor. Üstelik tavsiye edilen balıklar başta Somon olmak üzere, tümü oldukça yağlı diye bilinen türden. Normal insan için Omega3' ün, günde 1,2 gram alınması yeterli iken, melankolik yada hafif depresyondakilerin ise 4-5 gr mutlaka tüketmesi gerekiyor.
Omega-3’ü almanın en leziz şekli, özellikle somon gibi soğuk denizlerde yetişen yağlı balıklarla zenginleştirilen menüler.
Ancak, her balıkta omega-3 yağ asidi yok, ya da miktarı çok az. Derin ve soğuk denizlerde yaşayan balıklarda daha yüksek. Somon, uskumru, gibi balıklar omega-3 açısından daha zengin. Kültür balıklarında omega-3 seviyesi çok düşük. Bu balıklar mısır gibi besinlerle yetiştirildiklerinden yeterli omega-3 yapamıyor.
Akıl Sağlığı Diyeti
Beslenme uzmanlarına göre; beden sağlığı kadar akıl sağlığını da korumak isteyenler, sabah taze peynir, yumurta, taze meyve suyu veya yulaf ezmesi gibi tahıllar içeren dengeli bir kahvaltı ile güne başlayabilir. Ana öğünlerde balık, yoğurt, bol sebze ve meyve, tam buğday unundan ekmek, bulgur gibi besinler, hem beyin işlevleri için gerekli maddelerini verir, hem de şişmanlık ve kalp damar hastalıklarından korur. Yemek aralarında meyve veya bir miktar fındık, badem gibi yiyecekleri tüketmekte yerinde bir alışkanlıktır. Akşam yemeklerinde ise özellikle “omega 3” yağ asitleri açısından zengin, somon gibi yağlı bir balık yanında, yoğurt, salata ve meyve, tercih edilmelidir.
SOMONUN ÖYKÜSÜ: Yüksek dağlarda kaynayan ırmakların yataklarına bırakılan yumurtalar burada döllendikten sonra, ortak çıkan yavrular gelişene kadar bu soğuk sularda yaşarlar. Daha sonra aşağılara inip denize açılan Somon Balıkları iyice olgunlaştıktan sonra koku duyularını kullanarak doğdukları yere yani ırmak yataklarına doğru bir dönüş yolculuğu yaparlar ve neredeyse zıplayarak suyun akışının tersine, yukarıya doğru çıkarlar. Kendi yaşamlarının başladığı yere yeni yaşamlar verecek yumurtaları bıraktıktan sonra Somon’un yaşam misyonu biter ama yaşam döngüsü devam eder.
Eskimolar yağı ve kolesterolü bol miktarda tüketmekte ancak kalp problemleri yaşamamaktadırlar. Yanıt balıktaki Omega-3’lerdir. Eskimoların kan örneklerini inceleyen araştırmacılar, batılı insan kanında çok düşük seviyede rastlanan bazı maddelerin, eskimoların kanında çok yüksek oranlarda bulunduğunu saptadı. Bu maddeler, Poliınsatureol (çok doymamış) yağların uzun zinciri Omega-3 grubundan olan EPA ve DHA idi. Daha ileri ki çalışmalar her iki maddenin de özellikle Somon ve Ringa gibi yağlı balıklarda bulunduğunu kanıtladı. Araştırmalar ölümlerin %30 oranında azaldığını göstermektedir. Örneğin Japonlar da çok Somon yiyor ve kalp hastalığına az yakalanıyorlar ve daha uzun yaşıyorlar.
TÜRKİYE’DE SOMON
Sağlık açısından vazgeçilmez bir gıda olan somon balığını, ülkemizde son iki yıldır bulmak kolaylaştı. Somon balığını taze ve bütün olarak, dilim olarak, fileto ve fümelenmiş olarak marketlerde veya balıkçılarda bulabilmek mümkün. Bütün olarak satılan somon balıkları 4-5 kg. civarında oluyor.
Somon balığının ülkemizde üretimi yok. Soğuk denizleri seven bu balık için Türkiye’nin denizlerinin ısısı uygun değil. Somon balığı taze olarak Norveç firması Hallvard Leröy’den ithal ediliyor. Dünyaca ünlü ve güvenilir bir firma olduğu bilinen Leröy’ün Türkiye’deki ortağı Alarko.
Alarko Leröy (www.alarko-leroy.com.tr) ortaklığında Norveç somonu tüketici ile buluşuyor. Tanşas, Migros, ChampionSa, CarrefourSa, Gima, Kipa, Makro, Metro, Real, IKEA gibi mağaza, yerel marketler ve şarküterilerde ambalajlı ürünler ve taze somon mevcut. Tüm ürünler toptan tüketim için bütün fileto görüntüsü bozulmadan kiloluk ambalajlarda, tüketiciler içinse daha az gramajlı vakumlu ambalajlar şeklinde satışa sunuluyor. Bütün somon balığı, fileto ve steak (biftek) olarak balıkçılarda da satılıyor.
Ayrıca Alarko-Leröy, İzmit’deki Fabrikası’nda modern ve hijyenik kurallara uygun teknolojilerle, Somon Füme, Somon Pastırma, Somon Loin, Somon Sıcak Füme, Somon Lakerda, Somon Marine, Somon Fileto, Somon Steak gibi ürünleri üretiyor.
Norveç’ten taze olarak ithal edilen balığın taze raf ömrünü uzatmak için üretici firmanın uyguladığı ‘doğal’ koruyucu işleme yöntemleri var ve bunlar hiçbir suni katkı içermiyor.
Balıklar Norveç’ten 0-4C soğutuculu TIR’lara yüklenerek İstanbul’a geliyorlar ve marketlere dağıtılıyor. Alarko Leröy, taze somon balıklarının raf ömrünün 21 gün olduğunu söylüyor, ama genelde marketlerde balıklar üç günde tükenmiş oluyor.
Gönderen ask zaman: Salı, Temmuz 13, 2010 0 yorum
Etiketler: diyet
Akdeniz Diyeti
ABD'DE yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, üç ay Akdeniz diyetiyle beslenenlerde kalp hastalıkları riski yüzde 15'e kadar azalıyor. Araştırma için orta derecede kalp hastalığı riski olan 212 erkek ile kadın seçildi. Bu kişiler üç ay boyunca, tahıl, meyve-sebze, ceviz, fındık, balık, zeytinyağı ve düşük kırmızı et temelli Akdeniz diyetiyle beslendi.
AKDENİZ diyetini uygulayanlar, haftada dört kez balık, haftada bir defa kırmızı et yedi. Erkeklerin günde 2, kadınların ise 1 kadeh kırmızı şarap içmesine izin verildi. Sonuçta Akdeniz diyetiyle beslenenlerin kolesterol miktarlarının yüzde 7.5 oranında azaldığı saptandı. Akdeniz diyetinin kalp hastalıkları riskini yüzde 15 oranında gerilettiği belirlendi.
Gönderen ask zaman: Salı, Temmuz 13, 2010 0 yorum
Etiketler: diyet
Cinsel Gücü Artıran Diyeti
Romantizm deyince aklınıza yemekler değil, şarap gelir değil mi
Tipik bir romantik yemek deyince genellikle aklımıza, seksin değil de tam olarak iyi bir uykunun reçetesinde olması gereken, şarabı ve kalın sulu bifteği içeren bir yemek ve devamında bol çikolatalı tatlı gelmektedir.
Düşük yağ, düşük kolesterollü Cinsel Gücü Arttıran Diyeti uygulayarak ve biraz egzersiz yaparak(sağlığınızı iyileştirmek ve aynı zamanda cinsel organlara kan akışını arttırmak için ) siz ve partneriniz sağlıklı cinsel hayatınızın keyfini uzun seneler çıkartabilirsininiz.
Bu diyet aşağıdakiler sayesinde yardım eder:
• Eğer herhangi bir şey genel sağlığınız için iyi ise aynı zamanda cinsel hayatınız içinde iyidir. Bu yüzden bu diyet daha dinç hissetmeniz için az yağlı ve iyi dengelenmiş besin seçenekleri içermektedir.
• Afrodit’in suda doğduğu söylenir dolayısıyla da birçok deniz besini afrodizyak olarak isimlendirilmiştir. Bu beslenme planı, hisleri harekete geçirecek lezzetli deniz besinleri içermektedir.
• Biber, cumin, arnavutbiberi gibi baharatlar vücudu ısıtırlar. Bu diyet ısıyı arttıracak baharatlar içermektedir.
KAHVALTI
Birinci seçenek:
Pudra şekerine batırılmış çilek
Taze sıkılmış portakal suyu
Omlet
İkinci seçenek:
Greyfurt üzerine maraşino kirazı
Kızarmış ekmekler üzerinde kırmızı soğanlı, yağsız krem peynirli ve marullu, tütsülenmis somon
Taze çekilmiş kahve
Üçüncü seçenek:
Pankek
Taze kiraz
Greyfurt suyu
Cappuccino
ÖĞLE
Birinci seçenek:
Çilek tutkusu çorbası
Tam tahıllı peynirli kraker
Zeytinyağlı kuşkonmaz salatası
Taze armut
İkinci seçenek:
Nicoise salatası
Tuscan ızgarada sarımsaklı ekmek
Yağsız çikolatalı brovni
Üçüncü seçenek
Fransız ekmeğinden pizza
Zeytin
Fındıklı ve kuruyemişli taze elma dilimleri
AKŞAM
Birinci seçenek:
İstiridye bienvielle
Karışık yeşil salata
Haşlanmış armut
İkinci seçenek:
Enginarlı sotelenmiş tavuk
Parmesanlı sıcak ekmek dilimleri
Yeşil salata
Çikolataya batırılmış taze kiraz, çilek
Üçüncü seçenek:
Tatlı ıstakoz kuyruğu
Ispanak salatası
Sıcak sandviç ekmeği
Düşük kalorili çikolatalı pasta
Yapılması Gerekenler
• Lezzetli, değişik ve belki nadir bulunan yiyecekleri tercih edin.
• Tabaktaki yiyeceklerin afrodizyak sayılan ,enginar, istiridye, çilek ve çikolata olmasına özen gösterin.
Uzak Durulması Gerekenler
• Özellikle geceleri yediğiniz yağlı yiyecekler. Kan akışını sindirim sistemine yönlendikleri ve üreme sisteminden uzaklaştırdıkları için yağın sindirimi uzun zaman alır.
• Çok fazla alkol kulanılması. Az miktarda alındığında alkol rahatlatıcı bir etki yaratırken fazlası uyutucu etki yaratır.
Gönderen ask zaman: Salı, Temmuz 13, 2010 0 yorum
Etiketler: diyet
1200 Kalorilik Diyet
Bu diyetle ayda ortalama dört – beş kilo vermeniz mümkün. Tabii diyeti uygularken bol bol su içmeyi ve yürüyüşler yapmayı ihmal etmemeniz gerekiyor. İyi diyetler...
1. gün
Kahvaltı
30 gram beyaz peynir, iki ince dilim light ekmek, bir adet domates ve iki salatalık
Ara öğün
100 gram meyve
Öğle
Bir kase sebze çorba, bir adet ızgara derisiz tavuk budu, iki yemek kaşığı zeytinyağlı ayşe fasulye, bir kase yoğurt ve salata
Ara öğün
100 gram light süt, 100 gram meyve
Akşam
Sekiz yemek kaşığı etli sebze yemeği, iki yemek kaşığı makarna, 100 gram ligh yoğurt ve salata
2. gün
Kahvaltı
Bir bardak portakal suyu, bir adet yağsız tost, bir domates ve üç yeşil biber
Ara öğün
100 gram meyve
Öğle
Bir kase mercimek çorba, 180 gram ızgara köfte, yarım haşlanmış patates, bir tabak az yağlı salata
Ara öğün
Bir su bardağı patlamış tuzsuz mısır
Akşam
Balık serbest, iki kibrit kutusu helva ve salata
3. gün
Kahvaltı
20 gram kaşar peynir, bir dilim light ekmek, bir çay kaşığı reçel
Ara öğün
100 gram meyve
Öğle
Üç kalem pirzola, iki kaşık zeytinyağlı prasa, bir kasa cacık
Ara öğün
150 gram light süt, altı adet fındık veya ceviz
Akşam
Bir karnıyarık (yağsız), iki kaşık bulgur pilavı, 150 gram yoğurt
4. gün
Kahvaltı
İki yumurta ile menemen, bir dilim light ekmek
Ara öğün
150 gram meyve
Öğle
Yedi yemek kaşığı kıymalı, pirinçli ıspanak, iki kibrit kutusu peynirli börek, 100 gram light yoğurt ve salata
Ara öğün
150 gram meyve
Akşam
Karışık ızgara serbest, az yağlı salata
5. gün
Kahvaltı
İki sosis ızgara, bir dilim light ekmek ve salatalık
Ara öğün
150 gram meyve
Öğle
Bir kase domates çorba, 200 gram bonfile ve salata
Ara öğün
İki yemek kaşığı kısır
Akşam
Sekiz yemek kaşığı kıymalı kabak, 200 gram light yoğurt, bir dilim light ekmek ve yağsız salata
6. gün
Kahvaltı
400 gram light süt, iki çorba kaşığı müsli, 100 gram meyve ve salata
Ara öğün
100 gram meyve
Öğle
Bir buçuk porsiyon yağsız tavuk döneri, bir bardak ayran ve salata
Ara öğün
200 gram meyve
Akşam
100 gram beyaz peynir, 400 gram karpuz ve salata
7. gün
Kahvaltı
20 gram sucuk, bir yumurtala sucuklu yumurta, bir dilim light ekmek ve salata
Ara öğün
100 gram meyve
Öğle
Bir tabak yağsız spagetti makarna (sos olarak domates püre kullanılabilir) ve yağsız salata
Ara öğün
150 gram meyve
Akşam
Beş yemek kaşığı etli kuru fasulye, iki yemek kaşığı pilav, 100 gram light yoğurt ve salata
Diyetisyen Aşkın Yüksel
Gönderen ask zaman: Salı, Temmuz 13, 2010 0 yorum
Etiketler: diyet
Aile Diyeti
Haftanın altı günü ayrı alternatiften dilediğinizi seçin. Bütün kahvaltıların toplam kalori oranı sadece 250. Yedinci güne ne oldu dediğinizi duyar gibiyim. Pazar günü ( tabii ki çok aşırıya kaçmadan ) istediğiniz gibi bir kahvaltı sofrası hazırlayın ve pazar sabahın keyfini çıkarın.
Corn flakes, meyve suyu ve yoğurt: Bir ufak kaseye corn flakes ile sütü karıştırın. Bir su bardağı şekersiz portakal suyu ve en küçük boy yoğurt ile kahvaltıyı tamamlayın.
Haşlanmış yumurta ve tost : Bir adet haşlanmış yumurta, yağsız beyazpeynirli tost ve şekersiz bir fincan çay.
Domatesin tadı : 1,2 dilim kepek ekmeği2 dilim domates, 1 parça beyazpeynir ve bir su bardağıdomates suyu.
Sosisli kahvaltı : Bir büyük boy sosisi ızgarada pişirin. Yanına dana jambon ve kaşarpeynirinden oluşan yağsız bir tost hazırlayın. Şekersiz bir bardak çayı ihmal etmeyin.
Yoğurdun lezzeti : Bir küçük kap yoğurt, bir adet muz ve bir dilim tost ile birlikte bir fincan şekersiz kahve.
Meyve salatası : Bşer adet kivi, bir adet muz, bir elma ve iki dilim karpuzu diyet yoğurt ile karıştırın. Şekersiz bir fincan çayı unutmayın.
Zevkli akşam yemekleri
Diyeti bie keyif haline getirebilmek için önce onu bir işkence haline getirmek için önce onu bir işkence olmaktan çıkarın. Günün en keyifli öğünü olan akşam yemeklerini hep birlikte zevk haline getirin. Haftanın belirli akşamlarını sebze ve meyve kürü olarak seçin. Kendinize ve ailenize hiçbir sınır koymadan dilediğiniz kadar meyve, sebze yiyin. Ancak, kabuklu olan meyvelerin kabuklarını soymadan... kütür kütür bir elmayı ısıra ısıra yemenin keyfini sürün. biliyoruz sebze özellikle erkekler tarafından tercih edilmiyor. o halde bir günü de balığa ayırmaya ne dersiniz? tabii ki ızgara olmak koşuluyla! zaten balığı parçalamadan yemek çok daha makbul! leziz bir palamut balığını ızgarada yapıp bütün aile birlikte yemek hiç de fena olmaz.
Akşam Yemekleri İçin Alternatifler
Keyifli akşam yemekleri için size üç tane önerimiz var. Bir deneyin bakalım hoşunuza gidecek mi?
Kremalı domates soslu makarna ve yoğurt:
bir porsiyon kremalı domates sosunu 125 gram pişirilmiş spagetti ile karıştırın. üzerine Parmesan peyniri dökün ve mevsim sebzeleriyle servis edin. Yemeğin yanına bir küçük kap yoğurt da alabilirsiniz.
Fesleğen soslu makarna: 200 gram fiyonk ya da burgu makarnanın üstüne fesleğen ilave edin. Üzerine Parmesan peyniri dökün. makarnanın yanına sebze katarak servis edin.
Mantarlı Kereviz: dört adet orta boy kerevizin içini oyun. 250 gram mantar, sivri biber, domates, maydonoz ve dereotunu doğrayı karıştırın. üzeirne sıvı yağ ve bir tatlı kaşığı şeker ekleyerek karıştırın. kerevizlerin içine bu karışımdan koyarak az suyla karıştırın.
Gönderen ask zaman: Salı, Temmuz 13, 2010 0 yorum
Etiketler: diyet
Kalori yakmanın 20 yolu
Sadece hayat tarzınızı değiştirerek güvenli bir şekilde kilo verebilirsiniz. Nasıl mı?
Özel yiyecekler almadan, pahalı diyet kulüplerine katılmadan sadece hayat tarzınızı değiştirerek güvenli bir şekilde kilo verebilirsiniz.
1- Kilo almanın en önemli nedenlerinden biri yemek aralarında atıştırmaktır. Atıştıracağınız zamanlarda su için.
2- Buzdolabınızı boşaltın. Böylece hem para harcamazsınız hem de sizi atıştırmaya iten neden yok olur.
3- Yeterince uyuyun. Böylece, yiyerek alacağınız enerjiyi uyurken toplamış olursunuz.
4- Alkol, ekmek ve karbonhidratlardan uzak durun.
5- Karanlık ortamlarda bulunmamaya ve akşamları bir saat önceden uyumaya çalışın. Eğer akşam bir şeyler izlemek istiyorsanız. Karanlık değil, aydınlık bir ortamda yapın bunu.
6- Mutlaka kahvaltı yapın. Bu size gün içinde harcamanız gereken enerjiyi verecektir ve öğlen yemeğinde çok acıkmayacaksınız.
7- Öğün aralarında yeme istedi doğduğunda, sevdiğiniz bir müziği dinleyin. Araştırmalar, müzik dinlediğinizde de sevdiğiniz bir yemeği yediğinizde de beyninizin aynı bölgesi uyarılıyor.
8- Ayakta hiçbir şey yemeyin.
9- Yeşil çay için. Araştırmalar gösteriyor ki, yeşil çay içmek vücuttaki kalorilerin yakılmasında çok etkili. Günde 3 bardak yeşil çay içmeye çalışın.
10- Yediğiniz şeye konsantre olun. Televizyon seyrederken, bir şeyler okurken ya da e-maillerinize cevap verirken yemeyin.
11- Dışarı çıkın. Günde en az 20 dakika dışarıda oturmaya ya da yürüyüş yapmaya özen gösterin. Çünkü gün ışığı yeme isteğinizi kontrol etmenize yardımcı oluyor.
12- Sağlıklı şeyler yiyin. Dışarıda yemek yediğiniz zaman çocuk mönüsü ya da sossuz salata yiyin.
13- Kendinizi çok fazla zorlamayın. Diyet programınızı yaparken 1200 kalorinin altına düşmemeye özen gösterin.
14- Bahçe işleriyle uğraşın. 1 saat bahçe işiyle uğraşmak 500 kalori yakmanızı sağlar.
15- Asansör kullanmak yerine merdivenden çıkın.
16- Ev işi yaparak da kalori yamanız mümkün. Ufak tefek ev işleriyle uğraşın.
17- İp atlayın. Bu muhteşem bir egzersizdir ve diğerlerinden daha eğlencelidir.
18- Sık ama az yiyin.
19- Çikolatayı çok seviyorsanız, her akşam bir parça (küçük tabi ki) çikolata yiyin.
20- Kendinizi sıkıntıya sokmayın, her şey beyinde biter.
Gönderen ask zaman: Salı, Temmuz 13, 2010 0 yorum
Etiketler: diyet
Güzellik konusunda yapılan hatalar
Herkes güzel olmak istiyor, bunun için yoğun çabalar sarf ediyor. Peki o zaman neden bu kadar çok hata yapıyor ve güzel olmaya çalışırken kendimize zarar veriyoruz!!!
►Kötü alışkanlıklar: Makyajla uyumak
Neden kötü: Makyaj yüzde çok uzun süre kalır ve özellikle de gece makyajla uyunursa, bu yüzün uzun bir süre havasız kalmasına neden olur.
Kirpiklerde kalan rimel kirpiğin iyice kuruyup, dökülmesine yol açar. Göz üzerinde ve altında uzun süre kalan far ve göz kalemleri, göz kanlanmasına ve mikrobik bir ortam doğmasına yol açar.
Ne yapmalı: Yanında her zaman göz ve yüz makyajını temizlemeye yardımcı mendiller ya da losyonlar bulundur.
►Kötü alışkanlıklar: Makyaj malzemelerine parmaklarla dokunmak
Neden kötü: Tüm makyaj malzemelerinin içeriğinde bakteri üremesini engelleyici malzemeler bulunur. Ama zamanla bu malzemeler etkilerini yitirirler. Eğer makyaj ürünlerini parmağın yardımıyla alıyor ve yüzüne uyguluyorsan, yüzünde de o esnada akne ya da başka sorunlar varsa, yüzünden aldığın mikrobu makyaj malzemene bulaştırmış oluyorsun. Diğer kullanımlarda da tabiiki bu transfer tekrarlanıyor.
Ne yapmalı:
1. Rengi, kokusu değişen her türlü ürünü mutlaka at.
2. Maskaranı 3 ile 6 ayarasında değiştir. Kapatıcı ve fondötenleri ise bir seneden fazla kullanma.
3. Mümkün olduğunca ürünlere parmaklarınla dokunma, pamuk ya da fırçalardan yararlan.
4. Her uygulamada mutlaka yeni ya da çok temiz bir makyaj süngeri kullan.
►Kötü alışkanlıklar: Kuruyan dudakları yolmak
Neden kötü: Kuruyan dudaklar çatlamayapar ya da dudağın derisi kalkar. Eğer sende bu kalkan derileri koparıyorsan, kanamalara ve de zamanla derinin kendini yenileme özelliğini kaybetmesine yol açarsın. Yapılan bir araştırma da kanıtlıyor ki; dudak yeme alışkanlığına sahip kızlar hayatları boyunca 2 ile4 kilo arasında dudak parlatıcısı yiyorlar.
Ne yapmalı:
1. Günde en az 8 bardak su tüket.
2. Çantanda, çalışma masanda, banyonda mutlaka dudak koruyucu bulundur. Aklına geldikçe dudaklarına sür ki hem nemlensinler, hem de korunsunlar.
3. Vitamin B yönünden zengin besinler tüket. Bu sayede çatlamalardan kurtulmuş olursun.
►Kötü alışkanlıklar: Tırnak yemek
Neden kötü: Uzun, bakımlı, sağlıklı bir görünüme sahip tırnaklar yerine kim ister ki kısa, yenmiş, mikrop yuvası gibi görünen tırnakları olsun!!! Ayrıca tırnak kenarlarında kalkan etleri veya şeytan tırnaklarını yersen kanama ve yaralar oluşabilir.
Ne yapmalı:
1. Düzenli olarak manikür yaptırmayı dene ya da oje sür ki tırnaklarını yemek istediğinde güzel, bakımlı görüntü seni durdursun.
2. Tırnak yeme alışkanlığından insanları vazgeçirmek için üretilen acı ojeler tam sana göre. O tadı hissetmemek için emin ol tırnaklarını yemeyeceksin.
3. Takma tırnak kullanabilirsin. Bu sırada altta kalan asıl tırnağın uzar ve sen takma tırnağı yiyemeyeceğiniçin yavaş yavaş bu alışkanlıktan kurtulursun.
►Kötü alışkanlıklar: Sahte bronzluğu abartmak
Neden kötü: Sürekli olarak solaryuma giden bir kişinin teniyle doğal yollarla bronzlaşmış bir ten arasındaki fark tabii ki çok büyüktür. Doğal rengini korumaya çalışman tavsiyemizdir. Yazın rahatlıkla güneş ışınlarıyla rengine renk katabilirsin. Ama yaz, kış kapkara gezmenin hiçbir çekici yanı da yoktur. Derinin gördüğü zarar da cabasıdır!
Ne yapmalı: Tenin daha canlı daha parlak görünsün istiyorsan, bunun tek yolu bronz olmak değildir tabii ki. O güzelim simli vücut losyonlarından kullanarak da sağlıklı bir görünüme, ışıl ışıl bir tene sahip olabilirsin.
►Kötü alışkanlıklar: Saçlarla oynamak
Neden kötü: Saçlar ne kadar çok ellenirlerse, o oranda kirlenir ve yıpranırlar. Ayrıca bu tip alışkanlıklar kişinin kendine olan güvensizliğini de açığa çıkarır.
Ne yapmalı: Öncelikle bir arkadaşına seni gözlemlemesini söyle, gerçekten ellerin sürekli saçlarında mı dolaşıyorsun acaba? Eğer öyleyse at kuyruğu yapmayı dene ya da topuz yap ki sık sık elin saçına gidemesin.
►Kötü alışkanlıklar: Sivilceleri koparmak
Neden kötü: Sivilceyle oynamak ya da sivilceyi koparmak, sivilcelerin çoğalması ya da iz bırakmasıyla sonuçlanır.
Ne yapmalı:
1. Cildini her zaman temiz tut ve de ellerini bakteri yaymamak için sıksık yıka.
2. Sivilcelerini aynada incelemeye alacaksan da bunu parmaklarına hijyenik mendil sararak yap.
3. Patlatmaya çalışırken mendile sarılı iki parmağının arasına aldığın sivilcen, birkaç denemeyle patlamıyorsa, henüz kıvama gelmemiş demektir.
►Kötü alışkanlıklar: Klasik makyaj ürünlerini kullanmak
Neden kötü: Kullanmaktan kaçtığın ya da denemeye cesaret edemediğin onlarca rengi bir düşün. Gittiğin her yerde, girdiğin her ortamda aynı renklerin kullanıldığı bir makyaj ne kadar cazip olabilir ki!!!
Ne yapmalı:
1. Güzellik merkezlerine ya da kozmetik ürünler satan büyük mağazalara danışmalısın.Bu sayede güzellik uzmanlarının tavsiyesini alabilirsin.
2. Kullanmaya alışık olduğun ürünler yerine alışık olmadıklarını dene. Ayna karşısında denemeler yap.
3. Magazin dergilerini, gazeteleri karıştır. Bak bakalım insanlar neler yapıyorlar.
8 Temmuz 2010 Perşembe | Gönderen ask zaman: Perşembe, Temmuz 08, 2010 0 yorum
Etiketler: Güzellik
Evlilik ve aldatılma korkusu
Uzman Psikolog Yıldız Burkovik, yetişkinlerin sorumluluk duygusu başta olmak üzere gelecek, evlilik ve aldatılma gibi konularda korku yaşadıklarını söyledi.
Evliliğin en büyük kabusu olan ‘aldatma’ korkusundan nasıl kurtulunur? Uzman Psikolog Yıldız Burkovik, yetişkinlerin sorumluluk duygusu başta olmak üzere gelecek, evlilik ve aldatılma gibi konularda korku yaşadıklarını söyledi.
Her korkunun bir sebebinin bulunduğuna dikkat çeken Burkovik, korkulardan kurtulmanın mümkün olduğunu belirtti. Burkovik, “Korkularınızın hayatınızı zehir etmesine izin vermeyin” dedi.Yetişkinlerin üzerindeki sorumluluğun çok fazla olduğuna değinen Uzman Psikolog Yıldız Burkovik, “Yetişkinler, özellikle gelecek, cinsellik, evlilik gibi konularda korkuya kapılıyorlar” dedi. Korkuların kimi zaman geçmişten gelen bir nedenle, kimi zaman da kişinin sorumluluk almaya başlamasıyla ortaya çıktığını aktaran Burkovik, korkuların temeline muhakkak inilmesi gerektiğini kaydetti. Her korkunun temelinde yatan sebebin farklı olduğunu dile getiren Burkovik, korkuları şu şekilde sınıflandırdı:
GELECEK KORKUSU
Genelde ailedeki dengeyi sağlayan kişinin ciddi bir rahatsızlığı veya vefatıyla kendini gösterir. ‘Gelecek korkusunun’ temelinde kayıplardan korkmak ve başarısız olmak endişesi yatar. Bu duruma ’sorumluluktan korkma’ da diyebiliriz. Bunu bazen aile besler; bazen yaşanan olaylar, bazen de kişinin kendisinin geliştirdiği korkular ve kaygılar. Planlı çalışmayı alışkanlığa dönüştürmek ve beklentileri makul düzeyde tutmak, geleceğe dönük korkuların daha az kaygı uyandıracak boyuta çekilmesini sağlar. Kişide çok yoğun yaşanan gelecek korkusu varsa, mutlak surette bunun nedenleri araştırılmalıdır. Psikoterapi etkili bir yöntem olarak kullanılabilir.
SORUMLULUK KORKUSU
Bu korkunun şekillenmesinde, çocukların kişilik özellikleri ve ebeveynlerin tutumları etkilidir. Evin en büyük çocuğu olmak, genellikle evde yaşayanların sorumluluğunun kendiliğinden ilk çocuğa aktarılmasına sebep olur. Sanki doğal bir vazife imiş gibi, küçükken kardeşlerin sorumluluğu, yetişkin olduğunda tüm evin sorumluluğu en büyük çocuğa yüklenir. Kimi çocuk kendiliğinden bu sorumluluğu alır, kimi ise zorla.
Kendiliğinden alan kişide bu türden bir korku gelişmeyebilir. Ancak onda da aldığı sorumluluğu hakkıyla yerine getirememe durumunda başarısızlık kaygısı veya suçluluk duygusu ortaya çıkabilir. Zorla verilen sorumluluklar, gönüllü olarak yerine getirilmedikleri için daima gerginlik vericidir. Bu durum hayatın ilerleyen yıllarını da etkileyebilir.
KAYGI OLUŞTURABİLİR
Yaşanan korku, yetişkinlikte daha belirgin olarak görülür. ‘Sorumluluk’ kavramına yüklenen anlam her birey ve dönem için farklıdır. Öğrencilikte sınıf başkanı olmak, bir spor faaliyetinde ekibin lideri konumunda bulunmak ya da benzeri faaliyetlere veya münazaralara katılmak, ilerleyen yıllarda işle ilgili önemli yetkiler taşımak hissedilen kaygı düzeyini artırabilir.
Kişi aldığı sorumluluğu yerine getirir ve başarılı olursa problem yaşanmaz. Ancak sorumluluğunu yerine getiremeyip ekibin düzenini bozarsa kaygısı daha da artar. Dolayısıyla sorumluluğu yüklendiği halde sorumluluktan kaçınma davranışına kadar gidebilir. Bir de kişinin başkaları tarafından eleştirilmesi veya eksiğinin söylenmesi söz konusu olursa kaçınma davranışı daha da artabilir. Sorumluluk korkusu taşıyan insanın iç dinamikleri ve düşünce sistemi yeniden düzenlenirse, kişi eleştirilerden ya da eksiklikleriyle yüzleşmekten kaçınmamaya başladı. Bunlardan olumlu anlamda etkilenmeyi başarabilir.
EVLiLiK VE ALDATILMA KORKUSU
Kuşku; korkudan kaynaklanır, endişeyle harmanlanır, insanı sürekli düşünceye ve tekrarlı kâbuslara yöneltir. Bazı insanlar sırf bu nedenle derin ilişkiler kurmaktan o kadar çok korkarlar ki kendilerini kendi elleriyle yalnızlığa mahkûm ederler. Bu bir anlamda sevilmemekten, önce sevilip sonra o sevgiyi kaybetmekten duyulan korkudur. Var olan sevginin kaybedilmesi daha acı gelir insana.
Kimi insanlar sırf bu nedenle hiç sevilmemiş olmayı tercih ederler. Bu tarz korkular genellikle, kişinin kendi anne babasının evliliğinde aldatma vakasının yaşanması sonucunda ortaya çıkabilir. Babanın anneyi ya da annenin babayı aldatması sonucunda çocuk/ergen büyük bir şaşkınlığa uğrar. Asla kendi ailesinde görmeyeceğini düşündüğü bir durumdur bu. Ve der ki: “Bu, benim ailemde dahi yaşandıysa herkes aynı şeyi yapabilir. Bu şartlarda ben kime güveneceğim?”
BEKLENTi KAYGISI
İşte bu güvensizlik duygusu, karşı cinsle ilişki kuran kişinin sürekli şüphe ve kıskançlık duymasına sebebiyet verir. Kişi, bu konuda öylesine hassastır ki ufak tefek her olayı büyütür, inanılmaz çıkarımlar yapar. Duyduğu tüm kötü giden ilişkilerde yaşananları, kendi evliliği için de potansiyel tehlike olarak algılar. Dolayısıyla beklenti anksiyetesi dediğimiz ‘beklenti kaygısına’ kapılır. Bazı kişiler söz konusu kaygının şiddetini artırarak kaygıyı takıntıya dönüştürürler. Bu da evliliklerini hem kendileri hem eşleri için boğucu hale getirir. Bu takdirde mutlaka bir uzman desteği alınmalıdır.
Gönderen ask zaman: Perşembe, Temmuz 08, 2010 0 yorum
Etiketler: Kadın Sağlık
Lahana suyu ve lahana kürü
Lahana turuçgillerden olan bir kış sebzesidir. İçinde bol miktarda mineraller; bakır , demir , fosfor , kalsiyum , sodyum , potasyum , magnezyum ve şeker. Vitaminlerden A, B , C, D , B1 , B2 , B 3 ve folik asit bulunur.
Kışın aldığınız besinler ve kirli hava vücutta toksin birikmesine yol açar. Üstelik bu toksinler suda çözülemediği için idrar ve ter yoluyla dışarı atılamaz. Uzmanlara göre lahana kürüyle bu toksinleri dışarı atabilirsiniz.
Lahana Kürünün Faydaları :
–Kış boyunca biriken fazla kilolarınızdan kurtulmanızı sağlar.
–Vücutta biriken toksinleri atar, kanseri önler.
–Kan dolaşımınızı düzenleyip vücudunuzun canlanmasını sağlar.
–Kan şekerini düşürür, şeker hastalarına önerilir.
–Karaciğer hastalıklarına iyi gelir.
–Selülitleri yok eder. ( 3 haftalık kürle )
–Mide ülserine faydalıdır.
–Kalın bağırsak iltihaplarını iyileştirir.
–Yanıklara , böcek sokmalarına , ciltteki çatlaklara ve sivilcelere karşı etkilidir.
Lahana Kürünün Hazırlanışı ve Kullanılışı :
Kaynamakta olan yarım litre suya 6 – 7 tane beyaz lahana yaprağı atıp ağzı kapalı olarak 10 dk hafif ateşte pişirin. 5 gün boyunca sabah ve akşam olmak üzere aç veya tok birer su bardağı için. 3 gün ara verin ve tekrar 5 gün için. 10 günlük kürü tamamlamış olursunuz. Lahana suyunuzu her gün taze olarak hazırlamalısınız.
Kilo vermek istiyorum diyenler için :
4-5 adet beyaz lahananın yaprağını kaynayan 750 ml. suyun içine atarak hafif ateşte ağzı kapalı olarak 7 dk pişirin.
6 Temmuz 2010 Salı | Gönderen ask zaman: Salı, Temmuz 06, 2010 0 yorum
Etiketler: Şifalı Bitkiler
Sağlıklı beslenme ve diyet
Sağlıklı beslenme ile diyet astında birbirine çok yakındır.Sağlıklı beslenen, dengeli beslenme programı olan kişi daha kolay zayıflama sağlar ve daha çabuk kilo verir.Sağlıklı beslenmenin ve kilo vermenin en önemli koşulu her besin grubundan dengeli bir beslenme sistemiyle her şeyi tüketip vücuda almaktır.
Temel besin gruplarını; süt ve süt ürünleri, et ve türevleri, tahıllar, sebze ve meyveler olarak toparlayabiliriz.Birçok diyet listesinde bu meyveler, sebzeler ve et türevleri yer almaktadır.
Sağlıklı kilo vermeye çalışırken bir besin grubunu kaldırmak yapılan en büyük yanlışlardan birisidir.Yanlışlardan bir diğeri de tek bir besin maddesine yönelip başka bir gıda ürününü almamaktır.
Oysaki tek bir besin ürünü, vücudun ihtiyacı olan enerjiyi vücuda sağlayamaz.Bu bahsettiğim türdeki uygulamalar kesinlikle sağlıklı değildir.
Siz, her besin grubundan en sevdiklerinizi; ama minimum zararlı şeyleri yiyin.Böylece hem sağlığınız etkilenmemiş olacak hem de keyfiniz! :)
Beslenmede Spor Yapmak : Bazen sadece sağlıklı beslenmek yetmez.Sağlıklı beslenme ile birlikte spor da yapmak gerekir.
Spor hem zayıflama etkinliğinin kolaylaşmasını hem de vücudun sıkılaşmasını sağlar.
Özellikle karın bölgesindeki yağların eritilmesi için her gün düzenli olarak spor egzersizleri yapılmalıdır.Yaptığınız sporu mümkünse birisinin kontrolü eşliğinde yapın.
Hem sizi motive eden birisi olmuş olur hem de spordaki hareketleri doğru ve uygun bir şekilde yapmış olursunuz.Tabii sporu her gün ama her gün düzenli olarak yapmalısınız.
Gönderen ask zaman: Salı, Temmuz 06, 2010 0 yorum
Etiketler: Beslenme
Limonun Faydaları, Limon Diyet listesi
Limon diyet listesi sayesinde zayıflamak çok kolay.Limonun faydaları herkes tarafından bilinmektedir, bunun yanısıra birçok kişinin diyet listesinde bulunan limon diyeti..Limon ılıman iklimde yetişen, yapraklarını yaz kış dökmeyen, uçucu yağ taşıyan küçük ağaçların meyvelerinden biridir. Şekil olarak yumurta biçiminde, kabuğu güzel kokulu, suyu ekşi olan bir meyvedir. Kabuklarından limon esansı çıkarılır. C vitamini, şeker, müsilaj, sitrik asit ve tuzları bakımından zengindir.
Limonun Faydaları
· Kalp çarpıntısına iyi gelir
· Ağız kokusunu giderir
· Karaciğerdeki hareketi söndürür
· Balgam yaptırmaz
· Safrayı söktürür
· Basur hastalığına iyi gelir
· İştahı arttırır, ağzı ve sızıyı azaltır
· Mide bulantısını önler
· Cildi güzelleştirir
· Kusmaları keser
· Hazmı kolaylaştırır
· Temizleyici ve parlatıcı özelliği vardır
· Şişkinliği giderir
· Mideyi kuvvetlendirir
· Mürekkep lekesini çıkarır
· Kabuğu güvelenmeye engel olur
· Susuzluğu giderir
· Kabuğu yakılınca odayı temizler
· Tırnak kırılmalarını zeytinyağı ile karıştırılınca önler
· Akciğer yetersizliği ve sarılığa iyi gelir
· Tümör gelişimini engeller
· Damar sertliğini önler
· Romatizma, gut ve arterit hastalığına faydası vardır
· Kanda akyuvar miktarını arttırarak bulaşıcı hastalıklara karşı direnç sağlar
· Kanda su toplanmasına engel olur
· Böbrek ve safra taşlarını düşürür
· Varis ve flebite iyi gelir
· Şişmanlığı gidermede kullanılır.
Gönderen ask zaman: Salı, Temmuz 06, 2010 0 yorum
Etiketler: diyet
Göbeğinizi Yoğut İle Eritin !! - Diyet Zayıflama
Göbeğini hızla eritmek isteyenler, bol bol yağsız yoğurt yesin! ABD''de yapılan bir araştırmada, düşük kalorili rejimlerine yoğurt seçeneğini ekleyen ve günde üç öğün yağsız yoğurt yiyen aşırı kiloluların, yoğurtsuz bir diyet uygulayanlara oranla yüzde 22 daha fazla kilo verdikleri ve yüzde 61 daha fazla yağ yaktıkları tespit edildi. Yoğurt yiyenlerin ayrıca, karın bölgelerinde yüzde 81 daha fazla yağ yaktıkları ortaya çıktı.
Tennessee Üniversitesi''ndeki araştırmaya katılanlardan Dr. Michael Zemel, yoğurt yiyenlerin hem ortalama yedi kilo olan zayıflama seviyesinden daha fazla inceldiklerini hem de kaslarını diğerlerinden iki kat fazla koruduklarını belirtti.
Dr. Zemel, kas kütlesini korumanın diyet yapanlarda önemli bir konu olduğunu belirterek, "Önemli olan yağ yakmak, kas değil. Kaslar kalori yakmaya yardımcı oluyor, ancak kilo verirken kas kütlesi de kaybediliyor. Buna en iyi çözüm, kalsiyum ve protein ağırlıklı bir diyet, yani yoğurt" diye konuştu. Araştırma Uluslararası Obezite Dergisi''nin nisan sayısında yayımlanacak.
Bu arada Japonya''da yapılan araştırmalar da, yoğurdun nefes kokusunu giderdiğini, diş taşı ve diş eti iltihaplarını doğal yollardan önlediğini ortaya koydu. Altı hafta boyunca günde bir porsiyon yoğurt yiyenlerin yüzde 80''inde, nefes kokusuna yol açan hidrojen sülfit düzeyi azaldı.
Gönderen ask zaman: Salı, Temmuz 06, 2010 0 yorum
Etiketler: Zayıflama