Kolesterol düşürmek amacıyla halk arasında çeşit çeşit formüller uygulanır. Bunlar arasında cevizin yararları çeşitli bilimsel çalışmalarla da desteklenmektedir. Bu formüllerden birinde, kırılmamış bir tüm ceviz kırıldıktan hemen sonra bir bardak su içerisine atılarak bir gece bekletilir. Sabah aç karnına bardaktaki sarı renkli su içilip taneleri de yenir.
Suda Bekletilen Ceviz Kolestrol Düşürür mü
İki hafta önce bir meslektaşım (Prof.Dr. Osman Müftüoğlu'nun yazısı için) bu uygulamayı basit bir ritüel olarak nitelemiş ve etkisiz olduğunu ifade etmiş. Ben bu görüşe katılamayacağım. Öncelikle ritüel olarak nitelendirilen bu işlemler, ceviz tohumunun üzerindeki sarı tabakadaki polifenolik bileşiklerin suya geçmesini sağlamak için gerekli. Polifenolik bileşikler kuvvetli antioksidan özelliklerine bağlı olarak kötü kolesterolün oksitlenerek daha zararlı şekline dönüşmesini engelleyebilmektedir. Diğer yandan ceviz tohumları içerisindeki doymamış yağ asitlerinin kolesterolün kontrolünde yararlı olduğu bildirilmektedir. Dolayısıyla ceviz tohumların yenmesi de etkiyi desteklemektedir.
Bu uygulamanın ne derecede etkili olabileceğini araştırmak üzere kardiyoloji polikliniklerine başvuran gönüllüler üzerinde yürütülen bir çalışmada kontrol grubuna göre kötü kolesterol seviyelerinde yüzde 10-15’lik bir düşmenin sağlanabildiği görülmüştür. Bu orta derecede yüksek kolesterol hastaları için küçümsenemeyecek bir oran ancak yüksek kolesterol hastalarında şüphesiz yeterli değil.
DİYET YAPMASANIZ DA YARARLI
Cevizin serum lipit seviyesi üzerindeki etkisi sadece diyetle birlikte uygulanmasına bağlı değil. 2010 tarihli çok yeni bir klinik çalışmada (randomize ve çapraz döngülü), kolesterolü normal ve orta derecede yükseklikte olan 87 gönüllüde uzun süreli (12 ay) olarak denenmiş. Gönüllülerin yarısına 6 ay süreyle ceviz ile birlikte diyet uygulanırken, diğer yarısına herhangi bir diyet uygulanmamış (kontrol grubu).
Altı ay sonra ceviz uygulanan grubun diyeti kaldırılmış ve altı ay süreyle bu defa cevizle birlikte istediklerini yemelerine izin verilmiş, kontrol grubuna ise daha önce ceviz grubuna uygulanan diyet verilmiş. Kan örnekleri 0, 4, 6, 10 ve 12 ay sonra alınarak lipit seviyeleri ölçülmüş.
Deney sonucunda cevizin diyetle birlikte uygulansın ya da uygulanmasın, yüksek kolesterol seviyesine sahip bireylerde total kolesterol ve trigliserit seviyesini belirgin (istatiksel) bir şekilde düşürdüğü, kötü kolesterol (LDL) seviyesinde belirgin bir azalma sağlamasına karşılık, iyi kolesterol (HDL) üzerinde etkisi bulunmadığı gözlenmiş. İlginç not, normal kolesterol değerlerine sahip bireylerde ceviz verilmesi ile kan lipit seviyelerinde fazla bir değişiklik sağlanmamış. Daha önce yayımlanan ve 365 gönüllü üzerinde yürütülen 13 klinik çalışmada bir ile altı ay arasında ceviz diyeti uygulanmasıyla da benzer sonuçların elde edildiği bildirilmektedir.
Yeni bir başka klinik uygulamada ise ceviz (bitkisel omega-3) uygulaması ile balık rejimi (deniz kaynaklı omega-3) uygulanmasının hangisinin serum lipit değerleri üzerinde daha etkili olduğu araştırılmış. Normal ve yüksek kolesterol seviyesine sahip hastalar karışık gruplandırılmış ve dört hafta süreyle düşük enerjili diyetler uygulanmış. Kontrol diyeti grubu (balık yemeği veya ceviz/fındık gibi yemişler verilmemiş), ceviz diyeti grubu (42.4 gram ceviz) ve balık diyeti grubu (haftada iki defa 113 gram somon balığı) gönüllülerde süre sonunda yapılan kan tahlillerinde ceviz verilen grupta toplam kolesterol ve LDL seviyelerinin kontrol ve balık diyeti gruplarına göre daha düşük olduğu, buna karşılık balık diyeti verilenlerde diğer iki gruba göre serum trigliserit seviyesinin daha düşük, iyi huylu kolesterol seviyesinin ise daha yüksek olduğu gözlenmiş.
Bu araştırmaların sonuçları da yukarıda bahsettiğim 2010 tarihli çalışmanın bulgularını destekliyor. Yani, toplam kolesterolü ve kötü kolesterolü (LDL) düşürmek gerekiyorsa ceviz diyeti; iyi kolesterolü (HDL) yükseltip trigliseritleri düşürmek gerekiyorsa balık diyeti uygulanması daha yararlı.
CEVİZ KOLESTROLÜ DÜŞÜR MÜ?
11 Mayıs 2010 Salı | Gönderen ask zaman: Salı, Mayıs 11, 2010
Etiketler: Şifalı Bitkiler
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder